5 ay önce, direksiyonda uyuyakalmış ve bir ağaca çarptı. | Open Subtitles | منذ حوالي خمسة شهور , نام أثناء القياده وأصطدم بشجرة. |
Bizim kızın kaybolduğu gece Alexander Lavich arabasıyla bir ağaca çarpmış. | Open Subtitles | في الليلة التي اختفت فيها فتاتنا، اصطدمت سيارة ألكسندر لافيتش بشجرة. |
Ortada bir neden yokken atlar ürküp şaha kalkınca... arabası büyük bir ağaca çarpmış ve kadıncağız ölmüştü. | Open Subtitles | قتلت بلا سبب ظاهر الخيول انفصلت عن العربة و حطمت عربتها في شجرة كبيرة |
Bir kutup kedisini bir ağaca kadar kovaladım garip bir agaç dalının üzerine | Open Subtitles | لقد طاردت إبن عرس على شجرة حتى كان على أحد الأفرع |
Bayanlar, senin de bildiğin gibi daima daha büyük bir ağaca taşınmak isterler... | Open Subtitles | فقبل أن تدرك سيريدون جميعاً الانتقال لشجرة أكبر |
bir ağaca baktığınızda, onu dev bir bütün olarak görebilmek için bir büyüteç lazım. | TED | عندما تنظرون إلى شجرة. تتطلب عدسة مكبرة لرؤية شجرة عملاقة. |
Ama bunu bir ağaca bağlıyken yapamam. | Open Subtitles | . و لا أستطيع فعل ذلك وأنا مربوط في الشجرة |
Başıboş bir köpeği bir ağaca bağlamışlardı ve sopalarla dövüyorlardı. | Open Subtitles | كانا قد ربطا كلب بشجرة وكانوا ينهالون عليه ضربًا بعُصي |
Donmuş yolda U dönüşü yaparken bir ağaca nasıl arkadan çarpabilirsin? | Open Subtitles | طبقة من الجليد وأنت تقود بسرعة 180 وتصطدم بشجرة من الخلف؟ |
Senin beni bir ağaca bağladığını ve tüm altını alıp gittiğini söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأخبره أنك ربطنى بشجرة وأخذت كل بضائعنا وهربت |
Onu bir ağaca bağladım ve dört dişini söktüm. | Open Subtitles | ، أنا ربطته بشجرة . وإنتزعت ثلاثة من اسنانه الدائمة |
Biz de fabrikayı bir ağaca asıp yok etmeliyiz. | Open Subtitles | لدينا القوة لنربط بضعة مصانع في شجرة . و نسحقها بمجرفة |
Bulunan tek şey, bir kelimeymiş. bir ağaca kazınmış. | Open Subtitles | والشئ الوحيد المتبقى كان كلمة واحدة وجدت محفورة في شجرة |
Benim köyümde... bir adamın karısını çaldığında... seni bir ağaca götürüp, kendi derinden asarlar. | Open Subtitles | في قريتي عندما يسرق أحدهم زوجة الآخر يعلقونه من جلده في شجرة |
İkiye bölünüp, bir ağaca asılmış. | Open Subtitles | لقد تمّ قطعه إلى نصفين و تمّ تعليقه على شجرة |
Sonra ona fikrimi değiştirdiğimi ve başka bir ağaca koymak istediğimi söylemeyi. | Open Subtitles | ثم إخباره أنني غيَّرت رأيي وأردت أن أضعه على شجرة أخرى |
Buna küçük bir örnek vermek gerekirse, geçen gün kendimi bir ağaca takdim ettim. | Open Subtitles | اموراً غريبة مثال بسيط على ذلك يوم امس انا في الحقيقة قدمت نفسيّ لشجرة |
- bir ağaca bakıp ne tür bir ağaç olduğunu hiç merak etmedin mi? | Open Subtitles | هل نظرت لشجرة من قبل و تسائلت ما نوع هذه الشجرة؟ |
bir ağaca yükselebilecek kadar güçlendikten sonra da gökyüzüne doğru uçup gider. | Open Subtitles | حتى يصبحوا أقوى بما فيه الكفاية أن يطيروا إلى شجرة ، ثم إلى أعلى الأشجار ، ثم إلى السماء. |
Siz onu ararken ben arka tarafta bu hokey sopasıyla bir ağaca çam kozalağı atıyor olacağım. | Open Subtitles | , لذا , بينما أنتما يارفاق تهتميان بذلك سأكون في الخلف أضرب أكواز الصنوبر في الشجرة بهذه عصى الهوكي |
- Arabayla bir ağaca çarptın. | Open Subtitles | لقد كنتِ تقودين السيارة نحو الشجرة... لقد ... |
Yeter. bir ağaca asılmadan sus. | Open Subtitles | توقف قبل ان نعلقك على الشجره |
Parazitik bir orman sarmaşığının bir ağaca dolanıp onu yavaştan boğması gibi. | Open Subtitles | إنها كالعنب البري الطفيلي تلتف حول شجرة وتقضي عليها ببطء |
Genellikle kıçımı kasırgada bir ağaca tutunur gibi tutardın. | Open Subtitles | انتي بالعادة تمسيكن مؤخرتي كأنكِ تمسكين جذع شجرة في وقت الاعصار |
Herhalde bir ağaca falan takılmış ki, rüzgârla yere dağılmış. | Open Subtitles | لابد أنه كان فى شجرة . و هبت عليه الرياح |