"bir adı" - Translation from Turkish to Arabic

• له اسم
• إسماً
• لديها اسم
• لها اسم
• لديه اسم
• على اسم
• اسماً
• لديه إسم
• لديها أسم
• له إسم
• له اسما
• لها أسم
• لها إسم
• اسم محدد

Son bir yıldır yaptığımızın bir adı var mı onu bile bilmiyorum ama iyi şeyler hissettiğimi söyleyemem.
ولا أعرف ما كنا نفعله في السنة الماضية له اسم حتى، ولكن لا يسعني قول أن شعوري جيد

Ve yapmanız lazım bütün Bana bir adı vermek.
وكلُ ما يتوجبُ عليكَ فعله هو " أن تعطيني إسماً فقط "

Kızın bir adı vardı. 18 yaşındaydı.
لديها اسم. وهي كانت بعمر 18 سنة

Kesinlikle bu eğlence yumağının gerçek bir adı vardır.
من المؤكد ان لفافة التسلية لها اسم حقيقي

Henüz bir adı yok. Sözleri yeni yeni çıkıyor.
ليس لديه اسم بعد كنت أحاول أن أخرج ببعض الكلمات

Tanrılar onu kurtardığına göre oğlumuzun bir adı olmalı.
يجب أن يحصل ابننا على اسم حيث أن الآلهة انقذته

Hayatım boyunca, senin adın dışında başka bir adı özlemek istemiyorum.
غير أسمك لأفتقده في حياتي أعطها اسماً جميلاً

Oranın bir adı yoktu, sadece bir numarası vardı.
المكان لم يكن له اسم حتى , مجرد رقم

Bu pahalı ayakkabıların sahibinin bir adı var mı?
هل صاحب هذا الحذاء الغالي له اسم ؟

- bir adı yok. - bir adı olması lazım.
يجب أن يكون له اسم لا , ليس لديه

Ve hastalığımın bir adı var mı onu bile bilmiyorum.
ولا أعرف ما إن كان لمرضي إسماً

Neden öyIe karmaşık bir adı var?
لماذا تحمل إسماً معقداً؟

Doktorlar arasında Natal'ın takma bir adı vardır.
" الأطباء يضعون إسماً لـ " ناتال

Sapığının bir adı var mı?
و هل لديها اسم ؟

"Şey" değil o, onun bir adı var.
انها ليست هذه لديها اسم

- Tuttuğu elin bir adı olduğunu öğrenmek zorunda.
- هي يَجِب أَن تَتعلّم اليَدّ التي تتعلق بها لها اسم.

Bakalım bu TorchX'in... gerçek bir adı var mı?
دعنا نرى إن كان هذا التورش إكس لديه اسم حقيقيّ

Sigara içenin bir adı varmış.
حصل سموكي على اسم.

Bunların daha iyi bir adı olsa gerek.
يجب أن يعطوها اسماً أفضل من هذا

Bugünlerde her genç kızın babasının sadece bir adı var. Aakhri Pasta.
هذه الأيام كل أبّ لبنت صغيرة , لديه إسم واحد فقط

- Demek bir adı da var. - Tabii ki de bir adı var.
إذاً هي لديها أسم الآن - بالطبع لديها أسم -

bir adı olsa, seslenmek daha kolay olurdu.
سيكون من الأسهل أن يكون له إسم لكي نتكلم عنه.

Yeni bir adı var.
إتخذَ له اسما جديدا

Yerel bir adı var ama seni uyarıyorum Jack, kulağa pek hoş gelmiyor.
إن لها أسم محلى ولكنى أحذرك إنه ليس جيد

Muhtemelen başka bir adı vardır, ama size karşı dürüst olabilir miyim?
أعلم أنه ربما لها إسم و لكن... هل يمكنني أن أكون صريحاً معكم يا شباب ؟

Bunun bir adı var. Buna devlet ganimeti deniyor.
هناك اسم محدد لهذا انها تسمى مخازن الحكومة