"bir adam varmış" - Translation from Turkish to Arabic

    • هناك رجل
        
    Bu akşam yemekli vagonda masanızda bir adam varmış. Open Subtitles كان هناك رجل على منضدتك الليلة في عربة الطعام
    Yaşlı bir adam varmış, bankta oturup hüngür hüngür ağlıyormuş. Open Subtitles كان هناك رجل عجوز يجلس على مقعد في المتنزه ويبكي لوحده حسناً؟
    Buna inanamıyorum. Doğu Hava Tapınağı'nda yaşayan bir adam varmış. Bir Guru olduğunu söylüyor. Open Subtitles لا أصدق ، هناك رجل يعيش في معبد الهواء الشرقي ، يقول إنه مرشد روحي
    Tapınakta teslim alındığında, seni kurtarmaya çalışan bir adam varmış. Open Subtitles عندما تم أخذك من المعبد هناك رجل حاول إنقاذك
    Noah Webster adında bir adam varmış orijinal sözlüğü yazan sonra o ölünce Charles ve George Merriam adında iki kardeş sözlüğü düzenleyip adına Merriam-Webster Sözlüğü demişler. Open Subtitles كان هناك رجل يسمى نوح وبستر. هو الذي كتب القاموس الأصلي, وعندما توفي هذان الأخوان.
    Kilisede ona çıkma teklif eden bir adam varmış ve o da evet demiş. Open Subtitles هناك رجل مهذّب في الكنيسة طلب منها الخروج و قد وافقت
    Kalabalıkta her şeyi ayarlayan kulaklıklı bir adam varmış. Open Subtitles كان هناك رجل بين الحشود يضع سماعة أذن ينسّق الأمر كلّه
    Ona zarar vermek isteyen bir adam varmış. Open Subtitles لاستشعار أي شيء. كان هناك رجل الذي أراد أن يلحق أي ضرر لها.
    Evvel zaman içinde görünmez bir adam varmış... artık görmezden gelinmekten bıkmış usanmış. Open Subtitles كان هناك رجل غير مرئي.. وقد أصيب بالتعب من كونه لا يُرى.
    Orduda emrindeki askerle nöbet bekleyen bir adam varmış. Open Subtitles كان هناك رجل في الجيش يحرس مع زميله
    Her zaman güvenebilecekleri bir adam varmış. Open Subtitles اُخبرت انه كان هناك رجل واحد يعتمد عليه
    Doğu Hava Tapınağı'nda yaşayan bir adam varmış. Open Subtitles هناك رجل يعيش في معبد الهواء الشرقية
    Bir zamanlar harika bir karısı ve sevimli bir çocuğu olan bir adam varmış. Open Subtitles ...في قديم الزمان ...كان هناك رجل لديه زوجة رائعة ..وكان لديه إبنه الجميل
    Bir zamanlar çarpık bir adam varmış Yürürmüş yollarda çarpık çarpık Open Subtitles كان هناك رجل مُحدودَب مخبول* *سار ميلًا معوجًا
    Bir zamanlar çarpık bir adam varmış Yürürmüş yollarda çarpık çarpık Open Subtitles كان هناك رجل محدودب* *مجنون سار ميلًا معوجًا
    Orada deli zannettikleri bir adam varmış. Open Subtitles هناك رجل مزعج يظنونه أحمق
    Bir zamanlar bir adam varmış. Open Subtitles أوه، كان مرة هناك رجل
    Beni endişelendiren şu ki hizmetçi, Bristol'da kompartımana girdiğinde Florence'ın yanında bir adam varmış. Open Subtitles ما يقلقني حقاً هو أنه حين ذهبت الخادمة لمقصورة "فلورنس" في (بريستول)، كان هناك رجل بصحبتها
    San Francisco'da bir adam varmış. Open Subtitles هناك رجل ما في سان فرانسسكو.
    Kimonolu bir kadını seven bir adam varmış. Open Subtitles كان هناك رجل أحب إمرأة ترتدي الـ (كيمونو)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more