O becerikli bir adamdır. Hayatta kalmış olma ihtimali çok yüksek. | Open Subtitles | إنه رجل واسع الحيلة، يمكن أن يكون قد نجا بطريقة ما. |
Üç bira. Git. Az konuşan bir adamdır, ama şu göte baksana bir. | Open Subtitles | ثلاث زجاجات بيرة , اذهب إنه رجل قليل الكلام ولكن تفحصي هذه المؤخرة |
Olayları biraz abartarak anlatmayı seviyor ama iyi bir adamdır. | Open Subtitles | أقصد إنه يختلق القصص ويبالغ فيها قليلًا، ولكنه رجلٌ صالح |
Tekrarsız müzik yapmak, kesinlikle zordur ve bunu yapmamızın tek sebebi denizaltını görmek isteyen bir adamdır. | TED | تبين أن عدم التكرار صعب للغاية، والسبب الذي يجعلنا قادرين على فعله هو رجل كان يبحث عن الغواصات. |
Çok nüfuzlu bir adamdır. İslam üzerine kitaplar yazmıştır. | Open Subtitles | انه رجل مؤثر جدا لقد كتب كتبا عن الإسلام |
- İyi bir adamdır... sıkıntılı, ama iyi bir adamdır. | Open Subtitles | .. إنّه رجل صالح مثير للمتاعب، لكنّه صالح |
Kendini saklayan bir adamdır. Hatta soğuk biri bile denebilir, aslında öyle değil ya! | Open Subtitles | إنه رجل غامض في بعض الأحيان لا يبدو على حقيقته |
Çok, çok hoş bir adamdır ve kendisiyle tanışmamız müthişti. | Open Subtitles | إنه رجل لطيف جداً جداً و كان لقائنا عظيماً |
Çok önemli bir adamdır. İki dakikanızı ayırıp dinleyin. | Open Subtitles | إنه رجل مهم جدا,فقط أعطيه دقيقتان من وقتك |
Bu adam... bu kürsüde... kızına tecavüz ettiği iddia edilen iki adama layık oldukları cezayı verdiğini... kabul etmiş bir adamdır! | Open Subtitles | إنه رجل اعترف على هذه المنصة بتنفيذ الحكم الذي يعتقد أن المغتصبين المزعومين |
Biliyor musun, Nick tam kadınların sevdiği tipte bir adamdır. | Open Subtitles | أنت تعلمين نيك هنا إنه رجل تعجب النساء به |
En iyi arkadaşını bile feda edebilen adam zayıflığı olmayan bir adamdır. | Open Subtitles | الرجل الذي يستطيع التضحية حتى بأعز أصدقاءه إنه رجل بدون ضعف |
Kesinlikle. Cesur ve güçlü bir adamdır. | Open Subtitles | بالتّأكيد سيفعلُ ذلك، إنّه رجلٌ ذو عزم وقِيم أخلاقيّة قويّة |
Babam çok akıllı ve bilgili bir adamdır, ama hiç bir zaman eve getirdiğim arkadaşlarımla yakınlaşmak istememiştir. | Open Subtitles | والدي رجلٌ حكيمٌ و متعلِّم لكنّه لم يُكلف نفسه أبداً عناءَ التعرّف على الفتيان الّذين أجلبهم إلى البيت |
Olağanüstü bir adamdır. Olağanüstü gibi gözükmez, ama inanın bana, o bir dahi. | Open Subtitles | إنه رجلٌ استثنائي، أولا يبدو استثنائياً؟ |
Adil bir adamdır. Anladın mı? Gerçekler! | Open Subtitles | هو رجل منْ الحقائق هو لا يؤمنْ بالكلمات السخيفة, مثل أنت تعمل |
İyi bir adamdır. Doğduğumdan beri tanırım. | Open Subtitles | هو رجل جيّد , لقد عرفته طوال حياتي بالكامل |
İkinci el araba satıcısı olduğu halde o onurlu ve dürüst bir adamdır. | Open Subtitles | هو رجل شرفُ وIntegrlty، على الرغم مِنْ أنْ يَكُونَ a بائع سيارة مستعملةِ. |
Merak etmeyin. Her şey yoluna girecek. O harika bir adamdır, harika bir adamdır. | Open Subtitles | لا تقلق كل شئ سيكون على ما يرام انه رجل عظيم، نعم رجل عظيم |
Kalacak bir yer ve iş ayarladı. Harika bir adamdır. | Open Subtitles | وقد اخذني الى مكان للإقامة والعمل انه رجل عظيم |
Zor bir adamdır. Arkadaş edinmeyi pek sevmez. | Open Subtitles | إنّه رجل يصعب إرضاؤه، ولا يحبّذ الأصدقاء الجدد. |
Erken yatar, erken kalkarlar. İyi bir adamdır. Adı Norman. | Open Subtitles | ينامون مبكرا ويصحون مبكرا أنه رجل لطيف.اسمه نورمان. |
Jay Clifton Blue Bay'de sözü geçen bir adamdır. | Open Subtitles | جاي كليفتون رجل ذو نفوذ هنا في الخليجِ الأزرقِ. |
- Çok tehlikeli bir adamdır, müfettiş. | Open Subtitles | .... ؟ انه شخص خطير جدا ايها الشريف |
Gerçekten harika bir adamdır ama bazı küçük şeyleri unutuyor. | Open Subtitles | ..أعني, إنه شخص رائع جداً, ولكن إنه يفتقد لهذا الشيء الصغير جداً |
Doğru mu? Nathaniel Kahn: Yaptıysa çok şanslı bir adamdır. | TED | نثانيال خان: إن كان ذلك صحيحا فهو رجل محظوظ جداً. |