| Bu yüzden hiç aşı olmamış bu yüzden bir ailesi yok. | Open Subtitles | لهذا السبب ليس لديه أيّ تطعيمات، ولهذا السبب ليس لديه عائلة. |
| Ne karısı var, ne çocuğu. Bakmak zorunda olduğu bir ailesi yok. | Open Subtitles | فهو ليس لديه "زوجة" و"أطفال" ليس لديه "عائلة" ليرعاها |
| Biliyorsun, burayı boşaltacak bir ailesi yok. | Open Subtitles | تعلمين, ليس لديه عائلة لتنظيف المكان |
| Konuşacağı bir ailesi yok. | Open Subtitles | ليس لديها عائلة. |
| Bu kızın bir ailesi yok. Burada çalıştığını bilen kimsede yok. | Open Subtitles | ليس لها عائلة و لا أحد يعرف أنها كانت تعمل هنا |
| - Onun bir ailesi yok, o yüzden ben ondan beri ben bakıyorum, bilirsiniz geri geldiğimizden beri. | Open Subtitles | ليس لديه عائلة , لذا فقد ... فقد كنت اعتني به , تعرفين , منذ أن رجعنا. |
| Bu adamın bir ailesi yok. | Open Subtitles | حسناً، هو ليس لديه عائلة. |
| Burada bir ailesi yok. | Open Subtitles | هو ليس لديه عائلة هنا |
| Travis'in bir ailesi yok. | Open Subtitles | "ترافيس " ، ليس لديه عائلة |
| Amerika'da da bir ailesi yok. | Open Subtitles | وليس لها عائلة في (أمريكا) أيضاً |
| Onun bir ailesi yok mu? | Open Subtitles | أليس لها عائلة |
| Onun bir ailesi yok, hatta arkadaşı bile yok. | Open Subtitles | لا تملك عائلة و لا أصدقاء إنّ صح القول |