"bir akrep" - Translation from Turkish to Arabic

    • عقرب
        
    • وعقرب
        
    bir akrep nehri geçmek istiyor, ama yüzme bilmiyor. Open Subtitles عقرب يريد أن يعبر النهر, ولكنه لايستطيع أن يسبح.
    Evet. Bu fıkrayı bir akrep ve bir deli olarak dinlemiştim. Open Subtitles أجل، سبق لي أن سمعتها لكن بين عقرب وضفدع
    kızınızın ona bir akrep gibi göründüğünü, bir şekilde , kaçmayıp kurtulmasaydı, zehirleyeceğini itiraf etti. Open Subtitles كان أعتراف أبنتك مثل عقرب لاسع حياة من لكن تلك الرحلة التي منعتها
    1.80'lik bir akrep karşısında her türlü yardıma ihtiyacımız olacak. Open Subtitles أجل ، إن كنا نتعامل مع عقرب بطول ستة أقدام فنحن بحاجة لأية مساعدة ممكنة قدر الإمكان
    Bebek bir dinozora, bir ahtapota, bir akrep krala, bir midilliye veya bir koca ayağa dönüşebilirsiniz. Open Subtitles وعقرب وحمار وقرد
    Kadının oğlunu bir akrep sokmuş. TED لُدغ ابن هذه المرأة بواسطة عقرب.
    İki kıskaçlı bir akrep olmalı. Open Subtitles من المفترض أن تكون عقرب بذيلين
    bir akrep düşer, bir diğeri yerini almak için ayağa kalkar. Open Subtitles تسقط عقرب وترتقي أخرى لتحلّ مكانها
    Canlı bir akrep almazsınız, çünkü yolda sizi sokma ihtimali vardır, peki eğer kazancıyla altı ay sonra sizi ve diğer masumları öldürebilecek mermilerin alınabileceğini bilseniz, sahte bir çanta alır mısınız? TED لن تقوم بشراء عقرب حي، لأنه من المحتمل ان يلدغك في طريقك للمنزل، لكن هل ستصر على شراء حقيبة مزيفة إذا علمت أن الأرباح ستمكن شخصاََ ما من شراء الطلقات التي ستقتلك أنت و الناس البريئة الأخرى خلال ستة أشهر؟
    Ayakkabılarını giydi ayakkabılarını giydi ve ayakkabının içinde uyuyan bir akrep tarafından sokuldu. Open Subtitles ارتدى حذائه ...ارتدى حذائه قرصه عقرب
    Cutter, madem ki, bu herifi Silüryen Çölünde dev bir akrep yemiş, bence, bu öldü sayılmasına yeter de artar bile. Open Subtitles (كاتر) هذا الرجل تم اكله من عقرب عملاق في العصر السورلياني لكنت أقول ان هذا يجعله ميت.
    bir akrep bir saat büyüklüğünde. Open Subtitles عقرب في حجم مدار الساعة.
    Britannia Madenlerindeyiz ve Toby dev bir akrep tarafından sokuldu. Open Subtitles لقد لسعها للتو عقرب عملاق
    "Bu çok nadir bulunan bir akrep." Open Subtitles هذا عقرب نادر جداً
    bir akrep balı çayı hemen geliyor. Open Subtitles شاي عقرب بالعسل قادم حالا
    Lütfen Beacon Hills'te dev bir akrep dolaşıyor demeyin. Open Subtitles أرجوك أخبرني أنّ ذلك لا يعني وجود عقرب عملاق يتجول بأنحاء (بيكون هيلز).
    Radyoaktif bir akrep tarafından sokulmuştu. Open Subtitles لسعه عقرب معرض لنشاط اشعاعي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more