Sisteminde cidden bir aksaklık vardı. Ama sorun bilgisayar değildi. | Open Subtitles | يوجد هناك خلل في نظامك لكنه لم يكن في الكمبيوتر |
bilgisayarda bir aksaklık olduğunu ilk günden beri aynı söylemek kahretsin kusur O bu Akelmh sevmez | Open Subtitles | نفس قولنا منذ اليوم الأول أنه يوجد خلل في الكومبيوتر اللعنه ـ خلل ـ هو لا يحب تلك اكلمه |
Tanıştığımızda sana, programımızda bir aksaklık olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | قلت لك عندما التقينا لأول مرة، لدينا خلل في برامجنا. |
Heart yöneticilerinin temel içgüdülerine hitap etmek için üretildim, ama programımdaki bir aksaklık beni daha yetenekli yaptı. | Open Subtitles | لقد بنيت لتلبية إلى الغرائز الأساس من المسؤولين التنفيذيين القلب، ولكن خلل في بلدي البرمجة جعلتني قادرة على أكثر من ذلك بكثير. |
Zaman devamlılığında bir aksaklık. | Open Subtitles | خلل في التسلسل الزمنيّ |
Sistemde bir aksaklık gibi. | Open Subtitles | مجرد خلل في النظام. |
Bir yerlerde bir aksaklık olmalı. | Open Subtitles | -لابد من وجود خلل في مكان ما . |
Zaman devamlılığında bir aksaklık. | Open Subtitles | خلل في التسلسل |