"bir aktör" - Translation from Turkish to Arabic

• ممثل
• ممثلاً
• ممثّل
• على الممثل
• بممثل
• ممثلا
• ممثّلاً
• ممثلٌ
• ممثلُ
• هو مُمثل
• كممثل

Biliyorum iyi bir aktör ama onda tam olarak ne buldun?
لكن، أعلم إنه ممثل بارع لكن ما الذي بالضبط رأيتيهِ بهِ؟

Her şey film setinden ibaretti. Sizde sadece bir aktör.
كل شيء كان في موقع التصوير , وأنت فقط ممثل

Elbette bir aktör olarak daha çok klasik geleneğin içindeydi.
طبعاً، كان يميل نحو التقليدية الكلاسيكية كونه ممثلاً.

Bu adam ya muhteşem bir aktör ya da ölü.
حسناً ، أمّا ذلك الرجلِ ممثل هائل أَو هو ميتُ.

Evet. Jeremy bir aktör ve geçenlerde Mapplethorpe rolünü oynadı.
جيريمي هو ممثل وقد لعب دور ميبل ثيروب في مسرحية

Dünyanın istediği son şeyin başka bir aktör olduğunu söyledi.
أخبرني بأن أخر ما يحتاجه هذا العالم هو ممثل آخر

İnanılmaz bir aktör, çok iyi bir arkadaşım, Jesse Perez okuyor olacak ve birkaç saat önce tanıştığım Matt Johnson.
ممثل رائع وصديق عزيز، جيسي بيريز، سيقوم بالقراءة، ومات جونسون، والذي التقيت به قبل بضع ساعات فقط.

Ve epigenetik olarak müdahale edebilirsek bir aktör çıkarıp yeni bir anlatı hazırlayarak filmi tersine çevirebiliriz.
و إذا تمكّنا من التدخل ما فوق الجيني، سنتمكن من إبطال عمل الفيلم عن طريق إضافة ممثل وإنشاء سردٍ جديد.

Filmin baş kahramanının doğumundan ölümüne kadar tek bir aktör tarafından canlandırılmasını istiyordu.
انه يريد أن تكون الشخصية الرئيسية في الفيلم مؤداة من المهد الى اللحد عن طريق ممثل واحد.

Allahın unuttuğu bir yere benziyor burası. O bir aktör.
انه ممثل.يجب ان تروا تقليدوه.يستطيع ان يقلد اى احد

bir aktör kendine güvenmiyorsa güzel bir bayanın karşısında oynayamaz.
حيث يمكنك أن تكون ممثل تلعب أدوار أمام سيدة فائقة الجمال إذا كان غير مؤكد ؟

Bunlar bir araya geldiklerinde, "benim bir aktör tanışım var", "benim bölge savcısı tanışım var" diyebilirler.
وحين تجتمع الزوجات يقولون لبعضهم لدي ممثل وأنا لدي محامي وهكذا

bir aktör hakkında duyduğun bir dedikodu her zaman doğrudur.
الثرثرة التي تسمعها حول ممثل ما تكون دائماً حقيقة

Bir tek insan bile baskının demir yumruğu altında ezildiği, geceleri bir çocuk ağladığı, ya da bir aktör başkan seçildiği sürece mücadeleye devam etmeliyiz.
تحت القبضة الحديدية ,للمستبدين طالما هناك طفل ,يبكي في الليل ,أو ممثل يتم إنتخابه رئيساً يجب أن نواصل المقاومة

Başkanınızın bir aktör olmasına şaşmamalı. Televizyonda iyi görünmesi gerek.
لا عجب فى أن رئيسكم كان ممثلاً, لا بد أنه يبدوا جيداً فى التلفاز.

Ne diyeceğim bak? Hiç iyi bir aktör olduğunu düşünmedim.
سأقول لك شيئاً، لم أجدك أبداً ممثلاً جيد

sana bugün bir söz vermek istiyorum baba, çok çalışacağım, ve daha iyi bir aktör olmak için uğraşacağım, ve bunu başaramasam bile,en azından iyi bir evlat olmaya çalışacağım evet!
.. أريد أن أعدك اليوم يا أبي .. أنني سأعمل جاهداً وسأحاول أن أصبح ممثّل أفضل من هذا

bir aktör herhangi bir rolü yapabilir, değil mi?
على الممثل أن يكون قادراً على تمثيل أي دور كان, أليس كذلك؟

Çeşitliliğe karşı çıkan bir aktör değilim tabii yönetmen ne söylediğini bildiği sürece.
...أنا لستُ بممثل الذي يهتم بأخذ التعديلات ...طالما أن المخرج فى الحقيقة يقول شئ

Bu işi yapabilmen için çok iyi bir aktör olmalısın.
لأداء هذا العمل يجب أن تكون ممثلا ناجحا ، بالفطرة

O kadar iyi bir aktör değilsin.
لست ممثّلاً بارعاً.

Bundan böyle geriye tek bir aktör kalıyor. Bu halk değil, bu Pol Pot.
: من الآن فصاعداً يبقى ممثلٌ واحد " ليس الشعب, إنه " بول بوت

Kocam gibi başka bir aktör vardı, Donald Baumgart.
كان هناك ممثلُ آخرُ مثله دونالد بومجارت

Ve her psikopat kişilik gibi o da çok iyi bir aktör.
ومثل أيّ مُختل عقلياً، هو مُمثل رائع.

Ve bir aktör olarak hayatta başarılı olabileceğimi keşfettim, suça bulaşmadan, kimseyi aldatmadan, yalan dolan konuşmadan.
و أكتشفت إمكانية أن أكون ناجحا في حياتي كممثل, من دون الإتيان بأي جرم , من دون خداع أحدهم و من دون الكذب.