| Bilirsin, senin arkandayız. Ama bu? Bunun bizimle bir alakası yok. | Open Subtitles | تعرف أننا رجال سود ، لكن هذا ليس له علاقة بنا |
| Ciğerlerin boyutunun bununla bir alakası yok. | Open Subtitles | حجم الرئتين ليس له علاقة بهذا. حجم الرئتين ليس له علاقة بهذا. |
| Bunun bizle bir alakası yok | Open Subtitles | هذا الامر لا علاقة له بنا على الاطلاق هاها |
| Bunun ırk ile bir alakası yok ki... İyi anlaşacaklarını düşünüyorum. Neden ben? | Open Subtitles | لا دخل للجنس في هذا الأمر فقد علمت أنهما سيكونان ملائمين لبعضهما |
| Bunun sınıfla bir alakası yok. | Open Subtitles | الأمر لا يتعلق بمنزلتك الاجتماعية ومنزلتي |
| Ben teknoloji diye iPod'uma, cep telefonuma ve bilgisayarıma derim, ama bunun onlarla hiç bir alakası yok. | TED | حسناً، أنا أسمي جهاز الآي بود والهاتف والكمبيوتر خاصتي تكنلوجيا لكن لا علاقة لهذا بذلك. |
| Bunun, sevgi ve hayırla bir alakası yok. Bu tamamen kanla alakalı. | Open Subtitles | لا يتعلّق الأمر بالحب أو الإحسان، بل الدم. |
| Bunun kanunla bir alakası yok. Anlamıyormusun? | Open Subtitles | ، هذا لا يخص القانون أتفهم ذلك ؟ |
| Robotlarla bir alakası yok. | Open Subtitles | إنه عمل فحسب، ليس لديه علاقة بالروبوتات! |
| Bütün şu standart dışı teç hizat hikayesinin... bu olayla bir alakası yok, değil mi? | Open Subtitles | وكل هذا الحديث عن المعدات غير المطابقة للمواصفات ليس له علاقة بالامر |
| Bunun bu 100 dolarla bir alakası yok. | Open Subtitles | لكن ذلك ليس له علاقة 100 دولار التي في يدي |
| Ejder Gözü'nün bir alakası yok. Ve kurtarılmadın. | Open Subtitles | دراجوناي الخاص بك ليس له علاقة بمهمة إنقاذك |
| Her iki şekilde de, bunun iş teklifiyle bir alakası yok. | Open Subtitles | في كلا الحالتين,هذا الأمر ليس له علاقة بالعرض الوظيفي |
| - Bu ülkenin güvenliği, efendim. - Bunun güvenlikle bir alakası yok. | Open Subtitles | امن هذا البلد , سيدي هذا لا علاقة له بالامن |
| Hak edip etmemekle bir alakası yok. Zamanı gelmişti, o kadar. | Open Subtitles | الإستحقاق لا علاقة له بهذا لقد حانت ساعته ، هذا ما في الأمر |
| Biliyorsun bunun vakayla bir alakası yok. | Open Subtitles | أنت تعلمين أن هذا لا دخل له بهذه القضية |
| Bunun iş güvenliği ile bir alakası yok, bu parayla ilgili. | Open Subtitles | لا يتعلق الأمر بتأمين على الوظيفة، بل يتعلق بالمال |
| Bunun işimi yapma yetimle bir alakası yok. Bunun başka bir sebebi var. | Open Subtitles | لا علاقة لهذا بقدرتي على القيام بعملي. |
| İster inan ister inanma anne ama bunun seninle bir alakası yok! | Open Subtitles | صدقي أو لا تصدقي أمي لا علاقة للأمر بك |
| Bu durumda, sanırım bir pilotun becerisiyle bu şeyin uçup uçamayacağının bir alakası yok. | Open Subtitles | في الظروف الحالية . اني اقول ان القدرة على قيادة هذا الشيء ليست لها علاقة بالموضوع |
| Bunun şu bilindik grubun P3'te çalmayı tercih etmesi ile bir alakası yok değil mi? | Open Subtitles | هذا ليس له أي علاقة باختيار الفرقة ناديّكم للعزف فيه الليلة، أليس كذلك؟ |
| Ama bunun iyileşmekle bir alâkası yok. | Open Subtitles | لكن الأمر ليس بشأن إلتئام جراحي |
| Onunla bir alakası yok ve bu konuşma bitmiştir. | Open Subtitles | ليس لها أيّ علاقة في الأمر وهذه المحادثة قد انتهت |
| Jack Sylvane ya da Alcatraz'la bir alakası yok. | Open Subtitles | ولم أجد أي صلة تربطه بـ (جاك سيلفن) أو (آلكاتراز). |
| Onun ikimizle bir alakası yok. | Open Subtitles | -هذا سخيف، ولا علاقة له بنا |