Yeni bir amaç uğruna savaştığını söylemişti. | Open Subtitles | هو قال أنه يقاتل لأجل قضية جديدة |
İyi bir amaç uğruna, her zaman. | Open Subtitles | لأجل قضية جيدة دوماً. |
Fakat iyi bir amaç uğruna sarhoş oluyoruz, değil mi? | Open Subtitles | لكن ما زالنا جميعاً سكارى لقضية إنسانية صحيح؟ |
İyi bir amaç uğruna vurdum ben onu. | Open Subtitles | تلكَ التصويبة كانت جيدة. |
bir amaç uğruna ölmekle bir hiç uğruna ölmek arasındaki farkı anlıyor musun? | Open Subtitles | ...هل تفهم الفارق بين الموت من أجل شىء والموت هباءاً؟ |
Sadece bir amaç uğruna ülkemizi güvende tutmak adına. | Open Subtitles | و هذا من أجل هدف واحد أن نحافظ على أمن وطننا |
Öncelikle onlara yetkili biri olmanın, daha büyük bir amaç uğruna zor ve hoşlanılmayan kararlar vermeyi gerektirdiğini söylerdim. | Open Subtitles | كنت سأبدأ بإخبارهما أن وجودهما في موقع السلطة يتطلب اتخاذ قرارات صعبة وغير محبوبة لأجل الصالح العام |
Evet ama daha iyi bir amaç uğruna hepimiz fedakârlıkta bulunacağız, değil mi Alfred? | Open Subtitles | أجل، علينا تقديم التضحيات من أجل المصلحة العامة، أليسَ كذلك؟ |
İnanmadığım bir amaç uğruna bir daha vurulmayacağım. Hadi bana yardım et. | Open Subtitles | لن أعرض نفسي للموت مرة أخرى من أجل قضية لا أؤمن بها |
İyi bir amaç uğruna yapıyoruz. | Open Subtitles | اظن انها لسبب جيد |
"İyi bir amaç uğruna yapılmış bile olsa ihanetin ardındaki kişiye tekrar güvenmek zordur." | Open Subtitles | "{\pos(192,220)}من الصعب أن تسامح أحداً, بعد الخيانة حتى لو كان ذلك لسبب وجيه" |
- İyi bir amaç uğruna canım. | Open Subtitles | لأجل قضية سامية يا عزيزتي |
Her şey iyi bir amaç uğruna. | Open Subtitles | كل ما نفعل لأجل قضية سامية |
Hayır, iyi bir amaç uğruna ülkene dönmek için. | Open Subtitles | لا، رقص في الموطن الأصلي. لقضية إنسانية. |
İyi bir amaç uğruna vurdum ben onu. | Open Subtitles | تلكَ التصويبة كانت جيدة. |
Bugün bir amaç uğruna ölebilirim. | Open Subtitles | ...اليوم يمكننى الموت من أجل شىء |
Yasadışı gruplardan vardı. Bilirsin, bir amaç uğruna öldüren insanlar. | Open Subtitles | كنت أعمل في المنظمات السريّة حيث يسعى الناس للقتل من أجل هدف |
Bunu daha yüce bir amaç uğruna yaptın. | Open Subtitles | إنك تفعل هذا لأجل الصالح العام |
Bizimkisi daha iyi bir amaç uğruna hizmet etmek. | Open Subtitles | ... وهدفنا هو العمل من أجل المصلحة العامة |
İnanmadığım bir amaç uğruna bir daha vurulmayacağım. Hadi bana yardım et. | Open Subtitles | لن أعرض نفسي للموت مرة أخرى من أجل قضية لا أؤمن بها |
Bu oteli kanıt saklamak gibi yegâne bir amaç uğruna inşa ettim. | Open Subtitles | لقد بنيت هذا الفندق من أجل هدف واحد إخفاء الدليل. |
Bunu iyi bir amaç uğruna yapacaksın. | Open Subtitles | انها لسبب جيد |
- İyi bir amaç uğruna yaptım. | Open Subtitles | كل ذلك لسبب وجيه |