"bir an önce" - Translation from Turkish to Arabic

    • بأسرع ما
        
    • بأسرع وقت
        
    • في الحال
        
    • فوراً
        
    • على الفور
        
    • في أقرب وقت
        
    • وبسرعة
        
    • في أسرع وقت
        
    • بأسرع مايمكن
        
    • باسرع وقت
        
    • هنا بسرعةٍ فحسب
        
    • في اسرع وقت ممكن
        
    • فى أسرع وقت ممكن
        
    • عاجلا
        
    • الباب كي
        
    Rus konsolosluğuna giden elektrik hattını bir an önce keseceksin. Open Subtitles أريدكِ أن تفصلى الكهرباء من القنصلية الروسية بأسرع ما يمكن
    Koridordaydım ve bir an önce sana haber vermek istedim. Open Subtitles انا في الممر و أردت أن تعرفي بأسرع وقت ممكن
    "Bu herifi bir an önce sepetlemek gerek çünkü budalanın teki!" Open Subtitles سوف نضطر أن نفصل هذا الاحمق في الحال لأنه غبي للغاية
    DEFCON-2'ye geçin. Ve bir an önce füzeleri hedeflerine yollayın. Open Subtitles الإنتقال لوضع التأهب المستوى الثاني عليكم بإطلاق 10 صواريخ فوراً
    Yerini rapor edelim ki bir an önce ekip göndersinler. Open Subtitles حسنٌ، سأبلغ عن الموقع حتى يأتينا الدعم هناك على الفور
    İkisiyle de ilgili her şeyi bilmek istiyorum. bir an önce. Open Subtitles أريد أن أعرف كل شيء يمكن معرفته عنهم في أقرب وقت
    Dinle, bir an önce yapman gereken Yahudi olmak ne demek onu düşünmen. Open Subtitles أنظر، الذي تحتاج فِعله وبسرعة ،هــو التفـكير بشـأن ماذا يعني أن تكون يهودي
    İfadeleri bir an önce almamızın çok önemli olduğunu söylüyordu. Open Subtitles أنه من المحرج ان نحصل على البيانات بأسرع ما يمكن.
    Sorun şu, patronum bu işin bir an önce halledilmesini istiyor. Open Subtitles إليك المشكلة مشرفي يريد لهذا اللغط أن ينتهي بأسرع ما يكون
    Buradan gidebilirsin, bir an önce gitmelisin. Open Subtitles بإمكانك مغادرة هذا المكان لذا اذهبي بأسرع ما يمكن
    bir an önce bir çözüm yolu bulup onu geri getireceğiz. Open Subtitles لكن أريد فقط أن تعرف أنه بأسرع وقت سنكتشف طريقة لإعادته
    bir an önce Hava Uyarı ve Kontrol birimlerini konumlandıracağız. Open Subtitles سنضع نظام التحذير الجوي المسبق في المكان بأسرع وقت ممكن.
    Eminim baban bir an önce uçağa binip seni görmek isteyeceketir. Open Subtitles أنا واثق أن أباك يريد الطيران إلى المنزل ليراك في الحال
    Ben, doğal olarak, bu civardan bir an önce ayrılacağım. Open Subtitles طبعاً ينبغي عليّ أن أترك القرية في الحال
    Tüm personeli bir an önce tesisin 2 mil dışına çıkartın. Open Subtitles كلّ الموظّفون، أريد كلّ الموظّفون على بعد ميلين من المبنى فوراً
    Cevap vermesini bir an önce durdurmalısın. Open Subtitles عليكما التوقف عن الحديث عن الذكريات فوراً.
    O zaman ona bir çocuk gönderin. bir an önce gelmesini söyleyin. Open Subtitles اذن, ارسل صبيا اليه, واخبره ان يأتى على الفور
    bir an önce Wynand binasının inşasına başlamak istiyorum. Open Subtitles أتمنى القيام بتشييد بناية ويناند على الفور
    Becerebilirsen, bir an önce satışa çıkarmanı istiyoruz, hafta sonuna kadar. Open Subtitles نود بيعه في أقرب وقت ممكن، في نهاية الأسبوع، لو استطعتِ
    bir an önce baştan başa bütün Amerika'da bunun yapılması lazım. TED وينبغي تنفيذها عبر البلاد قريباً في أمريكا ، وبسرعة.
    Tecridi bir an önce bitirmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Open Subtitles و نحن نعمل على تأمين المشفى في أسرع وقت ممكن
    Amca, onarımların bir an önce yapılmasını istiyorum. Burada fazla kalıp, izini kaybetmek istemiyorum. Open Subtitles عمي, أريد أن تتم الإصلاحات بأسرع مايمكن لا أريد أن أخاطر بتضييع آثره
    Riccardo'nun bir an önce dönmesini bekliyorum. Open Subtitles نتمنى من ريكاردو ان يعود لها باسرع وقت ممكن
    bir an önce dön! Open Subtitles تعال هنا بسرعةٍ فحسب!
    Yönetim kurulu işlerin bir an önce halledilmesini istiyor. Open Subtitles المجلس يريد الامور في اسرع وقت ممكن حتى بالنسبة للاليومين المقبلين
    Topu bir an önce bitirmeli. İki aya kadar sefere çıkacağız. Open Subtitles ذلك المدفع يجب أن ننتهى منه فى أسرع وقت ممكن,سوف نبدأ..
    Bu gerçek bir sorun çünkü temiz enerjiye geçiş bir an önce olmalı. TED وهذه مشكلة حقيقية، لأن هذا التحول إلى الطاقة النظيفة المتجددة يحتاجُ لأن يحدث عاجلا وليس آجلا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more