Bu başka bir anlama da geliyor, çünkü yanlış biçim seçmek bize yanlış modeller, dolayısıyla yanlış terapiler verir. | TED | ولكن ذلك أيضاً يعني شيئاً ما، لأن اختيار النمط الخاطئ سيعطينا النماذج الخاطئة وبالتالي العلاجات الخاطئة. |
Sadece bir anlama geliyor, albay pes etmeyecek. | Open Subtitles | هذا يعني شيئاً واحداً فقط الكولونيل لم يستسلم |
Çünkü cazibe yüzyıllar boyunca çok belirli bir anlama sahipti, ve bu kelime düşündüğümüz anlamından çok daha farklı şekillerde kullanıldı. | TED | لأنه ولمدة عقود، كلمة الإبهار كان لها معنى محدد جداً والكلمة تم استخدامها بشكل مختلف عن ما نعتقد أنها فعلياً الآن |
Büyüyün artık biraz. Mukadderat İngiltere'de farklı bir anlama geliyor. | Open Subtitles | أنضجي، العاهرة تعني شيء .آخر مختلف تماماً في أنجلترا |
bir anlama gelmeli, bir yeri göstermeli. | Open Subtitles | لابد وأنها تعني شيئا ما، تشير إلى مكانٍ ما |
Bay Doyle, bu sadece bir anlama geliyor. | Open Subtitles | سيد "دويل" , هذا يقود إلى أستنتاج واحد فقط |
Ateş kırmızısı... Şehvet utancının rengi. Tek bir anlama geliyor bu. | Open Subtitles | لون قرمزي ، لون العار الشهواني : يمكن أن يعني شيء واحد |
Mathilda, artık karnının ağrımadığına sevindim... ama bunun bir anlama geldiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | ماتيلدا أنا سعيد أن الألم قد زال الآن ولكن لا أعتقد أن هذا يعني شيئاً |
Bu adamlar fidye istemez ki, bu da tek bir anlama geliyor. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال لا يقومون بالاختطاف وطلب الفدية, ما يعني شيئاً واحداً. |
Gençliğimde hiç de hoş bir anlama gelmezdi bu. | Open Subtitles | في زماني كان يعني شيئاً ليس جيداً |
Ama Los Angeles'taki pek çok insan için bu kelime daha farklı bir anlama geliyor. | Open Subtitles | ولكن لدى بعض الناس فى لوس أنجلس هذه الكلمة لها معنى آخر |
Dünya çapında konuşuluyor, ama Paris'te konuşulan bir ifade Montreal'de tamamen farklı bir anlama gelebilir. | Open Subtitles | يتحدث بها حول العالم لكن نفس العبارة في باريس قد يكون لها معنى أخر في مونتريال |
Ama vahşi tarafınla iletişime geçmek Wesenlar için çok başka bir anlama geliyor. | Open Subtitles | إلا أن اتصالك بشخصيتك الجامحة لها معنى مختلف عند الفيسن |
Ama dünyayi bir anlama gelecek sekilde degistirmek birçok insanin sahip oldugundan daha fazla zaman alir. | Open Subtitles | و لكن لنغير العالم بطريقة تعني شيء ما هذا يحتاج وقت أكثر مما يمتلكه أحدنا |
Benim geldiğim yerde akbaba görmek tek bir anlama gelir. | Open Subtitles | في منطقتي , النسور تعني شيء واحد فقط |
Parlak tozlu bal kabakları, endüstriyel boy şeker mısır ve hareket algılayıcılı kıkırdama makinesi tek bir anlama gelebilir: | Open Subtitles | قرع يعلوه الغبار حلوى ذرة كبيرة والة استشعار عن بعد يمكن ان تعني شيئا واحدا فقط |
Orada "solucan"ın başka bir anlama geldiği anlaşıldı şimdiyse ağrı yönetimi işiyle meşgulüm. | Open Subtitles | اتضح دود تعني شيئا اخر هناك وأنا الان في تجارة |
Çok kötü çevrilmiş, "saklı olanı özgür kılmak" gibi bir anlama gelmeli. | Open Subtitles | الترجمة الاقرب لذلك انها تعني شيئا ما مثل "حرر ما هو مختبئ" |
Bay Doyle, bu sadece bir anlama geliyor. | Open Subtitles | سيد "دويل" , هذا يقود إلى أستنتاج واحد فقط |
Evrenin bir zamanlar çok küçük olduğunu bildiğimize göre, hatta bir protondan bile daha küçük bu çok önemli bir anlama gelir. | Open Subtitles | وبما أننا نعرف أن الكون نفسه كان لمرة صغير جداً في الحقيقة, أصغر من البروتون هذا يعني شيء مدهش جداً |
Eğer ceset yoksa, bu bir anlama gelir: | Open Subtitles | لكن عدم وجود الجثث يمكن أن يعني شيء واحد فقط |
Eminim bu bir anlama geliyordur, kulağa çok iyi geliyor. Ashildr! | Open Subtitles | انا اراهن ان هذا يعني شيء يبدوا رائعاً , اشيلدر |