Sekiz yasindaki ogluyla güç bela yasayan dul bir anneydi. | Open Subtitles | كانت أم عازبة بحالة سيئة مع ولد عمره ثمانية سنوات |
Sekiz yasindaki ogluyla guc bela yasayan dul bir anneydi. | Open Subtitles | كانت أم عازبة بحالة سيئة مع ولد عمره ثمانية سنوات |
O, beş yaşında bir çocuk büyüten bekar bir anneydi, | Open Subtitles | هي كانت أم عزباء , تربي طفلاً عمره خمس سنوات |
Genç bir anneydi. Partileri severdi. | TED | كانت تعمل في بنك. كانت أماً في مقتبل العمر. وكانت تحب اللهو والحفلات. |
Kusurları vardı ama iyi bir anneydi. | Open Subtitles | لقد كانت لديها عيوبها , لكنها كانت أماً صالحة |
Anladıığım kadarı ile çocuklarını büyütmek için avukatlığı bırakan sevilen bir anneydi. | Open Subtitles | أنا أفهم أنها كانت أُماً مُحبة و تخلت عن مهنة المُحاماة لتُربي أطفالها |
Berbat bir anneydi. Sette sete hovardalık yaparken... | Open Subtitles | لقد كانت الأم الرهيبة، التسكع من مجموعة إلى مجموعة، |
Bunların hepsini geçin, kadın kendini kızına adamış bir anneydi. | Open Subtitles | -كلا، كلا . على كل الحسابات،فهذه المرأة كانت أماً جيدة ومتفانية. |
Sekiz yaşındaki oğluyla güç bela yaşayan dul bir anneydi. | Open Subtitles | كانت أم عزباء وحيدة مع ابنها ذو الثماني سنوات حسناً؟ |
Layma bir aktivist değildi, üç çocuğu olan bir anneydi. | TED | لايما لم تكن ناشطة, بل كانت أم لثلاثة أبناء |
Evet ama o farklı bir zamandı ve berbat bir anneydi. | Open Subtitles | , اجل , لكن هذا كان وقت مختلف و هي كانت أم سيئة |
O hoca bekar bir anneydi değil mi? | Open Subtitles | المعلمه الأخيرة كانت أم عازبة , أليس كذلك ؟ |
Sekiz yaşındaki oğluyla güç bela yaşayan dul bir anneydi. | Open Subtitles | كانت أم عزباء عايشة لوحدها مع إبنها إللي عنده 8 سنين |
İlk hayalim bir doktor olmaktı, ve ikincisi iyi bir adamla evlenmekdi benimle ve ailemle kalacak. Annem kocası olmayan bir anneydi, ve okul ücretlerini karşılayamıyordu. | TED | حلمي الأول كان أن أصبح طبيبة، والثاني كان أن أتزوج رجلاً طيباً الذي سيقف معي ومع أسرتي. لأن أمي كانت أم بلا زوج، ولم أستطيع توفير مصاريف دراستي. |
Üstelik o bir anneydi ve küçük oğulları Bryan'ın... giydirilmesi, eğitilmesi ve şımartılması ona huzur verecekti. | Open Subtitles | إضافة إلى إنها كانت أم وسيكون لديها راحة كبيرة "في ملابس، وتعليم وتدليل الصغير "برايان |
Kaye Tashman sevgi dolu bir anneydi, ama bazen sadece sevgi yeterli değildir, | Open Subtitles | (كاي تاشمان) كانت أم محبوبة لكن لأن الحب لا يكفي في غالبية الأحيان |
O çok iyi bir anneydi. | Open Subtitles | جوانا كانت أم جيدة جيداً |
Olağanüstü bir anneydi. Buna vurgu yapmalıyız. | Open Subtitles | كانت أماً رائعة، علينا أن نعترف بذلك |
Bahse girerim iyi bir anneydi. | Open Subtitles | أراهن على إنها كانت أُماً صالحة |
Harika bir anneydi. | Open Subtitles | كانت الأم المثالية |
Çok iyi bir anneydi. | Open Subtitles | كانت أماً جيدة |