Dizlerindeki ve dirseklerindeki aşınmalar hareket eden bir araçtan düştüğünü gösteriyor. | Open Subtitles | هذه التاكلات على ركبتيها وكوعها ناتجة عن القفز من سيارة متحركة |
Dizlerindeki ve dirseklerindeki aşınmalar hareket eden bir araçtan düştüğünü gösteriyor. | Open Subtitles | هذه التاكلات على ركبتيها وكوعها ناتجة عن القفز من سيارة متحركة |
Görgü tanıkları, karavanlı bir araçtan birinin kaçarak uzaklaştığını söylediler. 11. caddeye doğru gitmiş. | Open Subtitles | شاهد عيان قال بأنه رأى أحدهم يركض خارجاً من سيارة فان في نهاية الشارع 11 |
Hayatımda hiç yürüyen bir araçtan atlamamıştım. | Open Subtitles | لم أقفز أبداً من مركبة متحرّكة طوال حياتي |
Hareket eden bir araçtan beni iterek cehennemde mi öldürecektiniz? | Open Subtitles | ارمى من مركبة متحركة فقط لقتلى فى الجحيم؟ |
Hareketli bir araçtan başka bir sürücüye silah doğrultmak birinci sınıf bir suç. | Open Subtitles | يشير سلاح ناري و الآخر سائق . من مركبة متحركة في فئة جنائية . |
Genetik olarak oynanmış canavarlar tarafından saldırıya uğradığımı varsayarsak, ayrıca hareket halindeki bir araçtan atlamak, çayır boyunca kovalanmak, bir işkence odasına götürülmek, çürüyen etten oluşan bir dağa yuvarlanmak, evet, hormonlarımın lanet olası dengelenmeye ihtiyacı var. | Open Subtitles | باخذ الاعتبار اني تعرضت للهجوم من وحوش معدلة جينيا اقفز من سيارة وهي تتحرك اتعرض الى المطاردة |
Çünkü bir adam öldürüldü ve G-yağı sızdıran bir araçtan aşağı atıldı. | Open Subtitles | حسناً , الآن هذا غريب لأنه تمّ قتل رجل و رميه من سيارة أجرة كانت تسرّب زيتاً غير بترولي |
Köprü üzerinde hareket halindeki bir araçtan tek atma kadehinin içine uçmak gibi olur. | Open Subtitles | سيبدو الأمر أشبه بالقفز من سيارة متحركة من على الجسر في كوب صغير |
Köprü üzerinde hareket halindeki bir araçtan tek atma kadehinin içine uçmak gibi olur. | Open Subtitles | سيبدو الأمر أشبه بالقفز من سيارة متحركة من على الجسر في كوب صغير |
Burada 10 dk önce bir araç park edilmiş. Tüm bu şeyler hareket halinde ki bir araçtan yapılıyormuş. | Open Subtitles | كانت هناك سيارة متوقفة في المكان منذ عشرة دقائق على حد أقصى إذاً هو يفعل كل هذا من سيارة متحركة |
Hükümete ait plakalı bir araçtan inen bir adamın onun apartmanına girdiğini görmüş. | Open Subtitles | يخرج من سيارة تحمل لوحة خاصة بالحكومة متجهاً لشقتها. |
Ezilmiş bir araçtan çıkarıldı. | Open Subtitles | تم إخراجها بعد محاولات طويلة من سيارة محطمة |
Linwood özel okul otobüsündeki öğrenciler hareket halindeki bir araçtan atıldıktan sonra yolun ortasında yatarken bulmuşlar. | Open Subtitles | "حافلة محملة بالطلاب المميزين" " تم العثور عليهم على الطريق الجديد، تم إلقاؤهم من سيارة متحركة" |
Muhtemelen bu dilim, hareket halindeki bir araçtan atılmış. | Open Subtitles | ألقيت هذه الشريحة من سيارة تتحرك , ربما |