Ne? Onu daha bu sabah gördüm. bir arkadaşıyla Saint Nicholas'taydı. | Open Subtitles | لقد رأيته تواً في هذا الصباح قرب سان نيكولاس مع صديق |
Gitmedim. Babam bir arkadaşıyla yemeğe çıktı. | Open Subtitles | لا، فأبي يتنـاول الطعـام خـارج المنزل مع صديق |
O bir arkadaşıyla trenden iniyordu ve o anda birbirimizi gördük. | Open Subtitles | كانت على وشك الخروج من العربة مع صديقة عندما ارتطمنا ببعضنا |
Renee'nin grubu dün orada olduğunu onayladı, ama bir arkadaşıyla koşmuş. | Open Subtitles | مجموعة رينيه تؤكد وجودها معهم البارحة ولكنها ركضت مع صديقة. كانت متأخرة؟ |
Tatili başladıktan birkaç gün sonra bir arkadaşıyla Nova Scotia'ya gitti. | Open Subtitles | بعد عدة أيام من بداية عطلته ذهب مع صديق له إلى نوفا سكوتيا |
Nihayet Danny'nin büyükelçilikten bir arkadaşıyla tanışmak güzel. | Open Subtitles | ومن الجميل جدا أن يلتقي أخيرا واحد من أصدقاء داني من السفارة. |
- Annemin bir arkadaşıyla. | Open Subtitles | - واحدة من صديقات أمي - |
Ally şu anda bir arkadaşıyla, ikizler de uyuyor. | Open Subtitles | أوه، حسنا، حليف مع أحد الأصدقاء في الوقت الراهن، والتوائم وأخذ قيلولة. |
Karım eski bir arkadaşıyla Los Angeles'ta. Lester Diamond adında aşağılık bir herifle. | Open Subtitles | زوجتي مع صديقها في لوس انجلوس شخص حقير اسمة لستر دياموند |
Onu bir arkadaşıyla yakaladığımı söyledi mi? Evde. | Open Subtitles | هل أخبرتك أننى رأيتها مع أحد أصدقائها ؟ |
Hayır, Afganistan'a gidecek bir arkadaşıyla ava çıkacaklardı. | Open Subtitles | لا، قال بأنه سيقوم برحلة صيد برفقة صديق على وشك الذهاب إلى "أفغانستان"، |
bir arkadaşıyla otelde içki içtiğini söyledi . | Open Subtitles | قالت أنها كانت تتناول شراباً في الفندق مع صديق لها |
Ve ben de dün gece eski sevgilimin çok iyi bir arkadaşıyla yattım. | Open Subtitles | وأنا مارست الجنس للتو مع صديق صديقي السابق |
Ve ben de dün gece eski sevgilimin çok iyi bir arkadaşıyla yattım. | Open Subtitles | وأنا مارست الجنس للتو مع صديق صديقي السابق |
Eğer ona bugün ne yaptığını sorduğumda, bir arkadaşıyla takıldığını söylemeseydi. | Open Subtitles | اين كـان اليوم قال انه كان يتسكع بالخارج مع صديق |
Hemşirelik okulundan bir arkadaşıyla temasa soktuk onu. | Open Subtitles | لقد وضعناها على إتصال مع صديقة من مدرسة التمريض. |
Neden bir arkadaşıyla bu şekilde konuştuğunu anlayamadım. | Open Subtitles | لا أفهم كيف يتحدث مع صديقة بهذه الطريقة |
YaşIı bir arkadaşıyla olacağını söyledi. | Open Subtitles | لأنه كان مع صديقة قديمة |
Şeyh Rashid hastanede komadayken Jamal bir arkadaşıyla vakit geçirmiş. | Open Subtitles | عندما دخل الشيخ (رشيد) بغيبوبة بالمستشفى, قضى (جمال) وقته مع صديقة (كاترينا) |
bir arkadaşıyla buluşacağını söyledi. | Open Subtitles | -لقد رحل لقد قال بأنه يجب أن يقابل صديق له |
O da böylece bir arkadaşıyla konuşmaya gitti. | Open Subtitles | حتى انه ذهب الى التحدث مع صديق له |
Nihayet Danny'nin büyükelçilikten bir arkadaşıyla tanışmak güzel. | Open Subtitles | من الجميل جدا أن ألتقي أخيرا واحد من أصدقاء داني من السفارة. |
bir arkadaşıyla çıktı. | Open Subtitles | -لقد خرجت مع أحد الأصدقاء |
Sera. Şey, bir arkadaşıyla Sera'da buluşacaktı. | Open Subtitles | البيت الأخضر، نعم لديها موعد مع صديقها في البيت الأخضر |
Kahve içmek için bir arkadaşıyla buluşmuş. | Open Subtitles | إلتقت مع أحد أصدقائها لشرب القهوة. |
Cinayet gecesi Norfolk'ta bir arkadaşıyla olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | برفقة صديق له ليلة الجريمة |