Bazı araştırmalar yapabilirim ancak bunu sadece çok özel bir arkadaş için yaparım. | Open Subtitles | ربما أستطيع القيام ببعض الإستفسارات لكن بمكنني عمل ذلك فقط لصديق مميز جداً |
- bir arkadaş için yapıyorum. - Bundan çıkarın ne? | Open Subtitles | اننى أفعل ذلك لصديق مالذى سيعود عليك من ذلك؟ |
Bu bir, hımm... bir genetik projesi, şey için... biyoloji bölümündeki bir arkadaş için aslında. | Open Subtitles | ..أنه امم مشروع جيني من أجل لصديق في قسم الأحياء حقيقةً |
bir arkadaş için iyilik yapmak beni mutlu eder. | Open Subtitles | أنا سعيد دوماً بإسداء صنيعاً لأجل صديق |
bir arkadaş için saklıyordum. | Open Subtitles | كنت أحتفظ بها لأجل صديق |
bir arkadaş için. | Open Subtitles | من أجل صديق |
Bu viski bir arkadaş için. | Open Subtitles | That whisky's for a friend. . هذا الويسكى لصديق |
Onları bir arkadaş için saklıyorum... | Open Subtitles | الشيئ هو أنني أحتفظ بهم لصديق , الذي |
Bu arada ahbap, o uyuşturucuları bir arkadaş için saklıyordum. | Open Subtitles | ... بالمناسبة كنت أحتفظ بتلك المخدرات لصديق |
Açıkçası Simon, bunun bir arkadaş için yapılan küçük bir iyilikten fazlası olduğundan haberim yoktu. | Open Subtitles | بصراحة " سيمون "ليست لدي أي فكرة,وهذا كان شيئا كثيرا و بعدها لابد من تقديم خدمة صغيرة لصديق |
Hayır, bir arkadaş için vokalleri yapıyorum. | Open Subtitles | لا ,انا اغني بعض الاغاني لصديق |
Şey diyecektim. Eşim bir arkadaş için kurabiye yapmıştı. | Open Subtitles | أنصت، زوجتي قامت بطهي بعض الكعك لصديق |
Hayır. Sadece bir arkadaş için birşeyler arıyordum. | Open Subtitles | لا, كنت أبحث عن شىء ما لصديق |
- bir arkadaş için. | Open Subtitles | هذا لأجل صديق |