Taraflar kısa Bir ateşkes anlaşması yapmışlardı, böylelikle askerler dışarı çıkıp siper alanları arasındaki sahipsiz bölgeden şehitleri toplayabilecekti. | TED | فقد تفاوضت القوى على هدنة صغيرة حتى يستطيع الجنود الخروج، وجمع الجثث من الأراضي غير المرخصة بين خطوط الخندق. |
Savaş, 1958 yılında hükümet Bir ateşkes yapmak zorunda kalana dek sürdü. | Open Subtitles | المعركة كانت طويلة بحيث في عام 1958 اضطرت الحكومة إلى جعل هدنة. |
Ama şimdi Bir ateşkes önerdiği için, eğer ona saldırırsam kötü bir tiran gibi gözükeceğim. | Open Subtitles | لكن بم أنه طلب هدنة الآن سأبدو أسوأ طاغية في العالم إن هاجمته |
Ve bize, düzeni koruyabilecek Bir ateşkes öneriyor. | Open Subtitles | وأنه يعرض هدنة والتى ستحافظ على النظام العام |
O dönene kadar Bir ateşkes ilan edebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا ان نعلن وقف اطلاق النار ريثما يعود |
Hitler'i değiştirmenin amacı, Müttefiklerle Bir ateşkes görüşmesi yapmak. | Open Subtitles | المغزى من إستبدال هتلر هو التفاوض لإنجاز هدنة مع الحلفاء |
Senin için geldim, Saylon ve İnsan arası Bir ateşkes teklifi için. | Open Subtitles | أنا هنا لأجلكِ , لأعرض هدنة بين السيلونز وبين البشر |
İnsan ve Saylon arasında Bir ateşkes teklif etmek ve sana yolculuğunu tamamlama fırsatı sunmak için. | Open Subtitles | لأجل أن أعرض هدنة بين السيلونز وبين البشر وفرصه لكِ لإستكمال رحلتكِ |
Daha önce ayarlanmış Bir ateşkes varsa yeniden yapmak için de bir yol olmalı. | Open Subtitles | إذن , لو كان هناك هدنة هاذاالذيتم التوصلإليهمنقبل. هناك يجب يَكُونُ طريقللقيامبذلكمرة أخرى. |
Evet, farkındayım. Sanırım tüm bu Chase olayı hakkında Bir ateşkes yapsak iyi olacak. | Open Subtitles | أجل,أتعلمين,أعتقد أن علينا أن نعقد هدنة فحسب |
Bir ateşkes yaptık, ki buna sen aracı oldun ve prensibim nedir bilirsin. | Open Subtitles | لـدينا هدنـة، هدنة أنـتَ توسطتَ لها وأنـت تعرف مـاهو شعاري |
Bu konuda yüzleştiğimizde Bir ateşkes için aracı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | بين تبعها ورأها معه سويا عندما واجهناها بذلك قالت انها توسطت لأجل هدنة |
Güz 1944'te, Finlandiya, Sovyet Birliği ile Bir ateşkes imzalar. | Open Subtitles | فى خريف عام 1944 فلندا اعلنت عن هدنة مع الاتحاد السوفيتى |
Amerikalılar hafta sonu İtalya'da Bir ateşkes olacağını düşünüyorlar. | Open Subtitles | يعتقد الأمريكان أنه ستكون هناك هدنة في إيطاليا بنهاية الأسبوع |
- Ama öldürmeyi durdurabilir ve Bir ateşkes yapabiliriz. | Open Subtitles | لكن يمكننا أن نوقف القتل ونعقد هدنة |
Konu bu değil. Chaka Bir ateşkes sağladı ve insanlar ve daha önce köleleri olan Unas'lar arasında kırılgan bir barış yapılmasını başardı. | Open Subtitles | ليست هذه هي النقطه " شاكا" توصل إلى هدنة وإستطاع إنشاء سلام ناجح مع الآخرين |
Gerben adına Bir ateşkes anlaşması yaptım. | Open Subtitles | نيابة عن جربين، قد تفاوضت علي هدنة |
Gerben adına Bir ateşkes başlatmak istiyorum. | Open Subtitles | نيابة عن جربين، قد تفاوضت علي هدنة |
İki taraf arasında bir süreliğine de olsa kolay sağlanmayan Bir ateşkes oldu. | Open Subtitles | عُقدت هدنة بين الطرفين لفترة معينة |
İşte bu yüzden oturup Bir ateşkes yapmanın yükümlülüklerini yerine getireceğiz. | Open Subtitles | انها معاهده سلام اكبر من مصافحه الايدي. ولهذا السبب سوف نجلس للتوصل الى احكام وقف اطلاق النار. |