"bir azize" - Translation from Turkish to Arabic

    • قديسة
        
    • قديس
        
    • القديسة
        
    Oandanitibaren,tüm kasabada adeta bir azize gibiydi. Open Subtitles و من هذا الوقت فصاعداً أصبحت بمثابة قديسة القريه
    Ama jürinin önünde Doris'i bir azize gibi anlattılar. Open Subtitles ولكن في نظر هيئة المحلفين كانوا يعتقدون أن دوريس كانت قديسة.
    O lanet bir azize ve sen onun ismini zikredemez herhangi bir şekilde de temasa geçemezsin. Open Subtitles إنها قديسة , وليس لك ذكر إسمها أو التحدث عنها بأي قابلية
    Mahvoldum çünkü bir azize âşık oluyorum. Open Subtitles أنا أفسدت الامور هنا لانني وقعت في غرام قديس
    - Ama onun yerine burada başımın... gerçekten belada olduğunu fark ettim çünkü bir azize aşık oluyorum. Open Subtitles -لكن عوضاً عن ذلك وجدت أن حاليسئ, لأني أقع في غرام قديس
    İzmir'de, St. Anna adında dırdırcıları iyileştiren bir azize vardı. Open Subtitles في سميرنا .. كانت القديسة آنا هي من تعالج النكد
    Sırf beni aradığın için bile bir azize sayılırsın, tatlı kız. Open Subtitles لقد كنتِ قديسة بقيامكِ بتلك المكالمة أيتها الفتاة الرقيقة.
    Sırf beni aradığın için bile bir azize sayılırsın, tatlı kız. Open Subtitles لقد كنتِ قديسة بقيامكِ بتلك المكالمة أيتها الفتاة الرقيقة
    - Oğlunu ölüme terk eden bir azize'ydi o. Open Subtitles لقد كانت قديسة .. أن تدع طفلها يموت هكذا
    Sırf beni aradığın için bile bir azize sayılırsın, tatlı kız. Open Subtitles لقد كنتِ قديسة بقيامكِ بتلك المكالمة أيتها الفتاة الرقيقة
    Sana yaptıklarından sonra hâlâ onunla olduğun için bir azize sayılırsın. Open Subtitles \u200fيجب أن أعترف أنك قديسة لبقائك معه \u200fبعد كل ما فعل.
    Howard'ın karısı bir azize mi yoksa pek zeki değil mi, karar veremiyorum. Open Subtitles لا يمكننى أبداً أن أقر إذا ما كانت زوجة "هوارد " قديسة أم أنها فقط ليست ذكية
    Emily'nin bir azize olduğuna, Tanrının ona dokunduğuna inanmak istiyor. Open Subtitles بان إيميلي قديسة مستها يد السماء
    Tam bir azize gibisin. İçki hoşuna gitti mi? Open Subtitles يالك من قديسة, هل تحبين هذا المشروب؟
    -Evli bir adamla yatan ve yatağa kelepçelenmekten zevk alan bir azize. Open Subtitles حسناً قديسة كانت... تعاشر رجلاً متزوجاً.
    Unutmuşum. Ölmüştü. Şimdi kendisi bir azize. Open Subtitles نسيت, لقد ماتت فهي قديسة الآن.
    Jane bir bakire olabilir, ama bir azize değildi. Open Subtitles جين كانت عذراء، لكن ليست قديسة
    Babam öldükten sonra, bir azize dönüştü. Open Subtitles الآن أبي ميت فهو قديس
    Öyleyse benimde bir azize ihtiyacım var. Open Subtitles لذا أنا احتاج الى قديس
    Seni de zaten bir azize yapmıştı. Open Subtitles لقد حولني للتو إلى قديس
    Adeta bir azize olan anneni korumakla o kadar meşgulsün ki... benim kıymet bilmez bir kaçık olduğumu düşünüyorsun! Open Subtitles أنت مشغول بالدفاع عن أمك القديسة وجعلتني أبدو كناكرة للمعروف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more