Tam şu anda bir başına şehrin çocukları için dandikte olsa bir konser düzenlemeye çabalıyor. | Open Subtitles | الآن هي بمفردها تجهز حفله لاطفال المدينه |
Ayrıca, şu kızı da ilk seferinde bir başına gönderdin. | Open Subtitles | وتركتي هذهِ لتتجول بمفردها في أول مرة لها؟ كان يمكن أن يحدث أي شيء |
Joe bir başına Valerie. | Open Subtitles | (جو) في الخارج هناك بمفرده (فالير) |
Biliyorsun, ilk defa konuştuğumuzda çimenlerin üstünde bir başına öylece oturuyordun. | Open Subtitles | أتعلم؟ أوّل مرة تحدثنا فيها سويةً، كنت جالساً بمفردك في العشب، ذلك متنفّس أيضاً! |
# bir başına yapayalnızken Ölecekmiş gibiydin biliyorsun # | Open Subtitles | دائما اشعر بالوحدة بدون صديق اتعرفين انت تشعرين كأنك تموتين |
Zavallı kuzucuk, üşümüş sürüsü Sabah bir başına açmış gözünü | Open Subtitles | الحمل الصَغير المسكين الآن صوفه سيبَردَ يستيقظ وحيداً في الصباح |
İçeride bir başına bırakınca, korkup, kendini toplayacağını sanıyorsun. | Open Subtitles | تعتقد أن تركها هناك وحيدةً سيخيفها لتقويم سلوكها ؟ |
Bu ilişkide onu bir başına bıraktım. Neden hala boşanmadınız? | Open Subtitles | وتركتها تتخبّط وحدها في صعاب علاقتنا لمَ لم تتطلّقا بعد؟ |
Ha siktir. Tiyatro çatlaklarıyla bir başına kaldın. | Open Subtitles | اللعنة، كنت وحدك مع مجانين المسرح. |
Yolun kenarında, kanlar içinde yatıyormuş. Soğukta, bir başına. | Open Subtitles | راقدة هناك على جانب الطريق تنزف، تشعر بالبرد ووحيدة. |
Sadece bir maralım, bir geyik, dişi bir geyik. Ormanda bir başına. | Open Subtitles | أنا لستُ إلا ظبيةً مسكينة بمفردها في الغابة |
Evet. Kızı bir başına ormanda yalnız bıraktık. | Open Subtitles | أجل, تركناها في الغابة بمفردها |
Egzotik fahişesini bir başına bırakıp gitti. | Open Subtitles | وتخلى عن عاهرته الغريبة بمفردها |
Joe bir başına Valerie. | Open Subtitles | (جو) في الخارج هناك بمفرده (فالير) |
Peki, aşıklar şehrinde bir başına ne yapıyorsun? | Open Subtitles | ماذا تفعل بمفردك في مدينة العشاق؟ |
bir başına, koskoca yolda... | Open Subtitles | تسيرين بمفردك في مكان كهذا |
# bir başına yapayalnızken Ölecekmiş gibiydin biliyorsun # | Open Subtitles | دائما اشعر بالوحدة بدون صديق اتعرفين انت تشعرين كأنك تموتين |
# bir başına yapayalnızken # | Open Subtitles | دائما اشعر بالوحدة بدون صديق |
Babam üzgündü çünkü hiç kadını yoktu ve tüm sabahlarını evde bir başına harcıyordu. | Open Subtitles | والدي كان حزيناً لآنه لم يلتقِ بالمرأة المناسبة و كان يمضي كل صباح وحيداً في منزله |
Çılgın müzik yapımcısı, kendini yazan, reşit olmamış kızların tadına bakarak koca bir evde bir başına yaşıyor. | Open Subtitles | منتج أغاني مجنون يعيش وحيداً في منزل خالي , مع نكهة من الفتيات القاصرات الكتاب يكتب نفسه |
Mecbur bırakıldığın bu hayatı bir başına, bir mağarada yaşadığını görmek... | Open Subtitles | برؤيتي الحياة التي قُضي ...عليكِ عيشها ...وحيدةً في هذا الكهف |
Ben bir başına değilim, o yüzden hallederim. | Open Subtitles | أنا على مايرام بسبب أنّني لستُ وحيدةً. |
20 dakikadır barda bir başına oturan karın. | Open Subtitles | زوجتك وحدها في البار للعشرين دقيقة الماضية |
Genç bir bayanın dairede bir başına kalması uygun mu sence? | Open Subtitles | هل من الملائم لشابة أن تبقى وحدها في شقة؟ |
- Küçük kızınla seni bir başına bırakmış. | Open Subtitles | تركتك وحدك مع فتاة صغيرة. |
Annem böyle öldü işte. Sabahın ilk saatlerinde, soğukta, bir başına. | Open Subtitles | هكذا ماتت في الصباح الباكر، تشعر بالبرد ووحيدة. |