"bir başka deyişle" - Translation from Turkish to Arabic

    • بمعنى آخر
        
    • بعبارة أخرى
        
    • بكلمات أخرى
        
    • بمعنى اخر
        
    • وبعبارة أخرى
        
    • بعبارة اخرى
        
    • بكلمة أخرى
        
    Bir başka deyişle, öğrencileri başlarını açmaya zorlarlardı. TED اي بمعنى آخر .. كانت تجبر الطالبات على نزع الحجاب
    Bir başka deyişle, hamurun kişiliği ve karakteri fırıncının uzun uzun bakışları altında gelişiyor. TED بمعنى آخر .. ان الشخصية والقوام ينموان في العجينة تحت اشراف الخباز بنفسه
    Bir başka deyişle, görsel dilde, tahmin edilebilir bir dizi halinde gerçekleşen ortak ve büyüyen bir karmaşıklığa sahipler. TED بعبارة أخرى أن الاطفال جميعاً يتشاركون اثناء نموهم بذات التعقيد في اللغة البصرية التي تحدث على نحو متوقع
    Bir başka deyişle, devlet tekeli şiddet kullanımını kontrol altında tutmaktadır. TED بعبارة أخرى , احتكار السلطة التي تملك حق استخدام العنف يسر على نحو مضبوط بصورة جيدة
    Bir başka deyişle, erkekler, ev departmanında çıtayı biraz yükseltmeyi isteyebilirsiniz. TED بكلمات أخرى,أيها الرجال,ربما يجب ان تطوروا اداءكم في القسم المحلي
    Bir başka deyişle, izlenemez bir hattan gelen aramayı kabul etmiş. Open Subtitles بمعنى اخر فقد أخذ الرقم واتصل من خط لا يمكن تتبعه
    Bir başka deyişle, vücut derisi yüzeyinin bu en düzenli kortikal bölgelerinde parmak uçlarının hala tek, basit bir temsili var. TED وبعبارة أخرى لا يزال هناك تمثيل وحيد وبسيط للأصابع في هذه المنطقة الأكثر تنظيما من الدّماغ الّتي ترمز إلى مساحة الجلد للجسم.
    Yargıç 6 gün önce diyor, Bir başka deyişle geçen cumartesi. Open Subtitles متى حدث ذلك ؟ الطبيب الشرعي يقول أنه منذ 6 أيام بمعنى آخر فقد حدث يوم السبت
    Bir başka deyişle, cinayetin 1:15'ten önce olduğuna inanmam gerekiyordu, çünkü o anda sizlerin başka şey yaptığınıza dair tartışmasız kanıtlarınız vardı. Open Subtitles بمعنى آخر أننى كنت مدفوعا إلى نظرية أن القتل قد حدث قبل الساعه الواحده و الربع
    Bir başka deyişle İranlılar bir şekilde tasarımımızı ele geçirmiş. Open Subtitles بمعنى آخر بطريقة ما .. الإيرانيون أوقعوا تصميمنا
    Bir başka deyişle, Steven Avery aleyhine o gece kendileri kanıt oluşturmuşlardı. Open Subtitles بمعنى آخر, لقد صنعوا قضية ضد ستيفين ايفري بأنفسهم
    - Yani Bir başka deyişle... Open Subtitles . . لذا بمعنى آخر - لا أحد يتفق على نقطة بداية -
    Bir başka deyişle, bizler ortalıkta dolaşan biricik canlılar değiliz; daha büyük bir ekosistemin parçasıyız. TED بعبارة أخرى ، نحن لسنا المخلوقات الوحيدة الموجودة في العالم نحن جزء من منظومة اكبر في البيئة
    Bir başka deyişle, bu para nasıl olur da kasada olabilir, eğer soygunu izleyen güne değin bankadan verilmediyse? Open Subtitles بعبارة أخرى كيف يكون هذا المال في الخزينة إن لم يتم تسليمه من المصرف قبل يوم السرقة ؟
    Bir başka deyişle Bay Paxton, Bayan Paxton ve siz bu sorundan kurtulmuş olacaksınız. Open Subtitles بعبارة أخرى, سيد باكستون, أعتقد أنك خارج بيت الكلب مع السيد باكستون
    Bir başka deyişle su mantonun derinliklerinde magmanın içindeydi. Open Subtitles بكلمات أخرى ، الماء كان موجود فعليا في الرواسب في أعماق الريشة
    Bir başka deyişle, Dedektif'in annen olduğundan emin misin? Open Subtitles بكلمات أخرى ، هل أنتِ واثقة أن المُحققة هي أمك ؟ هل من المُمكن أن تكون قد أتت من مكان آخر ؟
    Bir başka deyişle, çuvalladın. Open Subtitles لذا بكلمات أخرى, لقد أفسدت الأمر
    Bir başka deyişle, bu birbirimizi bir daha görmeyeceğiz demek oluyor. Open Subtitles بمعنى اخر هذا يعنى اننا لن نرى بعض بعد الآن
    Bir başka deyişle, kendi muhakemenizi Kutsal Babanız Papanınkine tercih ediyorsunuz. Open Subtitles بمعنى اخر أتفضل حكمك... .. على حكم البابا الأب المقدس؟
    Bir başka deyişle... Open Subtitles وبعبارة أخرى ...
    Bir başka deyişle retinanın bileşenlerini gerçekten değiştiriyor değiliz. TED بعبارة اخرى .. نحن لا نقوم حرفيا باستبدال عناصر الشبكية
    Bir başka deyişle... Open Subtitles لذا، بكلمة أخرى...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more