Bu sadece yüklü bir banka hesabı, yeni pahalı oyuncaklar ve bir fahişeyi öldürürüm diye sürekli avans verdiğin bir avukatının olması demek değildir. | Open Subtitles | وهذا لا يعني فقط حساباً مصرفياً كبيراً وألعاباً غالية جديدة,ومحامياً مهماً عند قتلك مومساً |
Karının sadece onun adına olan ayrı bir banka hesabı var. | Open Subtitles | زوجتك تملك حساباً مصرفياً مستقلاً باسمها وحدها |
Arthur, bir banka hesabı açabilecek kadar sağlam bir sahte kimlik oluşturamayacağımı söylemişti. | Open Subtitles | آرثر لم أتمكن من إنشاء هوية مزورة سليمة بما فيه الكفاية لفتح حساب مصرفي |
Cayman Adaları'nda böyle bankalardan birine girdik ve 8 dolar 27 sent ile bir banka hesabı açıp açamayacağımızı sorduk. | TED | لذلك ذهبنا إلى هذه البنوك في جزيرة كايمان وسألنا إذا كان في إستطاعتنا فتح حساب بنكي بمبلغ 8 دولارات و 27 سنتاً. |
Sadece Lex'in daha büyük bir banka hesabı olduğu için kaybetmeni istemiyorum ! | Open Subtitles | لا أريدك أن تفقد هذه الفرصة لأن ليكس لديه حساب بنك أكبر |
Üç farklı ülkenin pasaportu ve her birinde seni rahat ettirecek bir banka hesabı. | Open Subtitles | جوازات سفر من 3 دول مختلفة و حساب بنكى فى كل واحدة لتكونى مرتاحة |
Bu, Grand Cayman'da bir banka hesabı. | Open Subtitles | هذا حساب في "غراند كايمان" |
- Offshore bir banka hesabı. | Open Subtitles | -من حساب مصرفى لاحدى البنوك الخارجيه |
Sana da büyüklerinden büyük kanlı bir banka hesabı miras kalsaydı, sen de yapardın. | Open Subtitles | الجانب الإيجابي لعملية طمس كل عرقك أنك ترث حسابا بنكيا جد كبير |
93'te adına açılmış bir banka hesabı buldum. Kaybolduktan 2 sene sonra yani. | Open Subtitles | اكتشفتُ حساباً مصرفيّاً افتتح باسمها بعام 1993، بعد عامين من اختفائها. |
Karımın House'un benim bilmediğimi düşündüğü şahsi bir banka hesabı var. | Open Subtitles | زوجتي تملك حساباً مصرفياً خاصاً بها ويعتقد هاوس أنني لا أعرف بذلك |
Booth üç ay önce bir banka hesabı açmış. Paralar doğrudan Jared'a gitmiş. | Open Subtitles | فتح (بوث) حساباً مصرفياً قبل ثلاثة أشهر، الأرصدة الوحيدة ذهبت مباشرة إلى (جاريد). |
Dişlek bir bebek, çokbilmiş bir oğlan ve büyük servet sahibi bir kız yani büyük bir banka hesabı şey, büyük bir kalp sahibi. | Open Subtitles | رضيعة مدببة الأسنان، وصبي صغير متذاك وفتاة تمتلك ثروة كبيرة... بل حساباً مصرفياً... |
Yerleştiğin zaman, bir banka hesabı açacaksın. | Open Subtitles | بمجرد الانتهاء من تسوية، سوف تقوم بفتح حساب مصرفي. |
Cayman Adalarında bir banka hesabı bulmuşlar. | Open Subtitles | عندهم حساب مصرفي في جزر الكيمان |
Evet. Yeni bir banka hesabı açtırdı. | Open Subtitles | أجل، كل ما فعله هو فتح حساب مصرفي جديد |
Hamburg'da bir banka hesabı vardı ve 200.000 dolar gibi bir çek aldığımda büyük kısmı Mark'a geri dönüyordu. | Open Subtitles | وهناك حساب بنكي في هامبورغ وكنت احصل على شيك بقيمة 200 الف ويعود في اغلبه الى مارك |
Emilio Vignoni adıyla açtığı bir banka hesabı bulduk. | Open Subtitles | وجدنا حساب بنك وضعه باسم (إيميليو فيجوني) |
Üç farklı ülkenin pasaportu ve her birinde seni rahat ettirecek bir banka hesabı. | Open Subtitles | جوازات سفر من 3 دول مختلفة و حساب بنكى فى كل واحدة لأبقاءك مرتاحة |
Caymanlarda bir banka hesabı. | Open Subtitles | حساب في "الكايمنس |
Ayrı bir banka hesabı varmış. | Open Subtitles | انها لديها حساب مصرفى منفصل |
Neden ayrı bir banka hesabı açmıyorsun” diyen e-postalar aldım. | TED | لم لاتنشئين لك حسابا بنكيا منفصلا؟" |
Neden kendine bir banka hesabı açtırmıyorsun? | Open Subtitles | لمَ لا تفتح لك حساباً مصرفيّاً ؟ |