Görünüşe göre Debra'ya bir bahçe vaad etmiş ama sonra ona danışmadan beton dökerek kendisine bir basketbol sahası yapmış. | Open Subtitles | يبدو انه وعدها بجعل الأرضيةحشائش وبعد ذلك وبدون رأيها جغل طبقة خرسانية سمكها 4 بوصات تغطي ملعب كرة السلة لنفسه |
Biliyor musun, bizim üniversitede harika bir basketbol programı var. | Open Subtitles | أتعلم , لدينا برنامج رائع للعبة كرة السلة بجامعة ألباكيركي |
bir basketbol topu kadar. Allah Aşkına , Bir odaya yatabilir miyim? | Open Subtitles | انها مثل حجم كرة السلة لمحبة الله، هل يمكنني الحصول على غرفة. |
Ulusal üniversiteler arası spor derneğinin düzenlediği turnuvada, erkek bir basketbol oyuncusu, haftada yaklaşık 39 saatini bu spor için harcıyor. | TED | يخصص لاعب كرة سلة في الرابطة الوطنية للرياضات الجماعية في الشعبة الأولى للرجال متوسط 39 ساعة في الأسبوع لرياضته. |
Genç bir eş, yarı profesyonel bir basketbol oyuncusu ve New York'ta bir itfaiyeciydi. | TED | كان زوجا شابا ولاعب كرة سلة نصف محترف ورجل اطفاء في مدينة نيويورك. |
Tek bir adamdan bir basketbol takımı yaratmakla ünlenmişti. | Open Subtitles | ولقد صنعت شهرتها من استنساخ فريق كرة سله من رجل عجوز |
Sahne malzemeleri arasında eski bir basketbol ödülü var üstüne kanatlar yapıştırabiliriz. | Open Subtitles | لديهم كأس كرة سلّة في قسم الأوسمة يمكننا أن نلحم به جناحين |
Bak dostum, kocaman aleti olan, muhteşem hatunlarla takılan Porsche'u olan, rock yıldızı gibi bir basketbol oyuncusuyla birlikte banyoya gitmiş olması, mutlaka aralarında bir şeyler olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | انظر , مجرد انها ذهبت الى دوره المياه مع لاعب كره سله و مغني روك و يسوق سياره بورش و يقضي الوقت مع الفتيات الجميلات |
bir basketbol kampına gittim ve orada bize günde altı saat idman yaptırdılar. | Open Subtitles | انا كنت اذهب الى مخيم كرة السلة وهم يجعلونا نتدرب ستة ساعات باليوم |
Bu atışın çok net bir basketbol atışı olduğunu söylüyorum sadece. | Open Subtitles | نعم، أنا فقط أقول أن هذا هو واضح رمي كرة السلة. |
Basketbol bursu... Burada bir basketbol kahramanı, Tanrı gibidir. | Open Subtitles | منحة كرة السلة تتم معاملة بطل كرة السلة هنا كـ أسطورة |
Büyük bir basketbol gücü olarak USC'nin muhtemel doğuşu. | Open Subtitles | ومن المحتمل ظهور يو اس سي بوصفها مركز القوة في كرة السلة |
Hızlı bir basketbol maçı çeker gibi hareket ettirmeliydin. | Open Subtitles | كان علي أن تحركها مثل الألتقاط في لعبة كرة السلة |
Dün şunun bir basketbol oynayışı vardı görmeliydin. | Open Subtitles | أحببت الطريقة التى لعبت بها كرة السلة اليوم |
Leonardo da Vinci Amerikalı bir basketbol oyuncusu muydu? | Open Subtitles | كان ليوناردو ديفنشي لاعب كرة سلة أمريكيِ |
Evet, sabah bir basketbol maçım var. Evet bende onu diyecektim. J-Bird gelmek isterse... | Open Subtitles | انا عندى مبارة كرة سلة فى الصباح واتسأل اذا كان جو الطائر يريد اللعب |
Bugün öğle tatilinde depo çalışanlarıyla küçük dostça bir basketbol maçı yapacağız. | Open Subtitles | اليوم بوقت الغداء سنلاعب رجال المخزن مباراة كرة سلة ودية |
New York Knicks'den Stephon Marbury $ 14,99'a bir basketbol ayakkabısı geliştirdi. | Open Subtitles | نيويورك نيكس*فريق سله امريكي* 'ستيفون ماربيري *لاعب كرة سله* صنع احذية كرة سله تكلف $14.98, |
Parayı bir basketbol programı veya günlük bakım merkezi için topladığını iddia ediyor. | Open Subtitles | هو يدّعي جمع المال لصالح برنامج كرة سلّة الخيري أو مركز حضانة للأطفال |
İşte harika bir basketbol topunun yarışı! | Open Subtitles | هذا نصف كرة سلّة بحالة ممتازة. |
Ve onların bir basketbol takımı bile yok. | Open Subtitles | وهم ليس لديهم فريق كره سله حتى الان |