"bir bedeli var" - Translation from Turkish to Arabic

    • أحد يركب مجاناً
        
    • هناك تكلفة
        
    • هُناك ثمن
        
    • ولكن هناك ثمن
        
    • هناك ثمن لذلك
        
    • هناك ثمن يجب علينا دفعه
        
    • له ثمنه
        
    • لها تكلفتها
        
    • لها ثمن
        
    • لها ثمنها
        
    • تكلف المال
        
    Her şeyin bir bedeli var. Open Subtitles لا أحد يركب مجاناً
    Bunun da sosyal bir bedeli var: Bu haşerelerden kurtulamayan çocukların okula gitme oranları daha düşük oluyor. TED هناك تكلفة اجتماعية لذلك: الأطفال غير الحاصلين على علاج التخلص من الديدان لديهم معدلات أدنى في حضورهم المدرسي.
    Asillerle uğraşmanın, ödenmesi gereken bir bedeli var. Open Subtitles هُناك ثمن للإختلاط بالعائلة الملكية.
    Ama bu zarif birleştirmenin bir bedeli var, çünkü yıllar süren araştırmalar sicim teorisinin matematiğinin pek iyi sonuç vermediğini gösterdi TED ولكن هناك ثمن لهذا التوحد الانيق لأن أعواماً من الابحاث اظهرت ان حساب نظرية الأوتار لا يتم بالضبط
    bir bedeli var. Open Subtitles - هناك ثمن لذلك
    Yaptığımız hataların bir bedeli var. Open Subtitles هناك ثمن يجب علينا دفعه مقابل الأخطاء التي ارتكبناها
    Her şeyin bir bedeli var. Open Subtitles لكن كل شيء بهذا العالم له ثمنه
    Ama zaferlerimizin bir bedeli var. Open Subtitles -لقد عدت . "لكنّ انتصاراتنا كانت لها تكلفتها"
    Adaletin bir bedeli var. Open Subtitles العدالة لها ثمن
    Ama sürekli nefretin bir bedeli var. Open Subtitles ولكن حتى الكراهية لها ثمنها
    Ona bağımsızlığını verdim. Ama bağımsızlığın bir bedeli var. Open Subtitles و لكن الاستقلاليه تكلف المال
    Her şeyin bir bedeli var. Open Subtitles لا أحد يركب مجاناً
    Duygusal güçsüzlük ve finansal gider konusunda endişeleniyoruz. Evet, bunun finansal bir bedeli var. TED قلقنا حول جفاف العواطف والتكلفة المالية -- ونعم، يوجد هناك تكلفة مالية.
    Ama bir bedeli var. Open Subtitles ولكن لم يكن هناك تكلفة.
    Evet Bay Jarvis, bunların bir bedeli var. Open Subtitles نعم، سيد (جارفيس)، هناك تكلفة
    Ama bunun da bir bedeli var. Open Subtitles لكن هُناك ثمن.
    Mucizevi olmanın da bir bedeli var. Open Subtitles ولكن هناك ثمن يدفع لكي معجزة
    bir bedeli var. Open Subtitles هناك ثمن لذلك
    Yaptığımız hataların bir bedeli var. Open Subtitles هناك ثمن يجب علينا دفعه للأخطاء التي ارتكبناها
    Her şeyin bir bedeli var. Open Subtitles لكن كل شيء بهذا العالم له ثمنه
    Arkadaşın olabilirim ama arkadaşlığımın bir bedeli var. Open Subtitles ‫ويمكنني أن أكون صديقك ، ولكن... ‫لكن صداقتي لها تكلفتها.
    Sen iyi birisin Martin Bohm ama seni tanımanın bir bedeli var. Open Subtitles (انتَ رجلٌ جيد (مارتين بوم لكن معرفتكَ لها ثمن
    - Kalitenin bir bedeli var, değil mi? Open Subtitles العظمة لها ثمنها, أليس كذلك؟
    Ancak bağımsızlığın bir bedeli var. Open Subtitles و لكن الاستقلاليه تكلف المال

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more