"bir benzin" - Translation from Turkish to Arabic

    • وقود
        
    • بنزين
        
    • للوقود
        
    Yerel şerif ve ben büyük bir benzin istasyonundayız gibi görünüyor. Open Subtitles أنا و الشرطى المحلى يبدو و كأننا فى محطة وقود ضخمة
    Yerel şerif ve ben büyük bir benzin istasyonundayız gibi görünüyor. Open Subtitles أنا و الشرطى المحلى يبدو و كأننا فى محطة وقود ضخمة
    Orada bir benzin istasyonu var. Gidip bir yön sorayım. Open Subtitles هناك محطة وقود سأرى إن كنت أستطيع الحصول على خارطة
    Eski bir benzin istasyonunun yanında küçük bir aile işletmesi menü tamamen japonca. Open Subtitles مكان رطب وصغير الذي يعمل بجانب محطة بنزين قديمة قائمة الطعام كلها باليابانية
    Ama gökdelenler yaptıktan sonra, benim için önemsiz bir benzin istasyonu yapmayacağınızı sanıyordum. Open Subtitles لكنى كنت أخشى أنك قد لا تبنى محطة بنزين عديمة الأهمية من أجلى، بعد أن شيدت ناطحات السحاب
    Bu kadar çok biliyorsan nasıl oluyor da bir benzin istasyonunda çalışıyorsun? Open Subtitles اذا كنت تعرف كثيراً فلماذا تعمل في محطة للوقود ؟
    Yemekten çıkıp evinize dönerken bir benzin istasyonunda durmuşsunuz. Open Subtitles توقفت في محطة للوقود في طريقك للمنزل بعد تناول العشاء
    Orada bir benzin istasyonu var. Gidip bir yön sorayım. Open Subtitles هناك محطة وقود سأرى إن كنت أستطيع الحصول على خارطة
    Görünüşte, Mars'ı dev bir benzin istasyonuna dönüştürebilir. O yüzden... Open Subtitles يزعمون انهم باستطاعتهم تحويل مارس الى محطة تزويد وقود عملاقة.
    Santa Barbara, Kaliforniya'nın kenar mahallelerinde bir benzin istasyonunda çalışıyordum. TED كنت أعمل وقتها في محطة وقود في أطراف سانتا باربرا بولاية كاليفورنا.
    Delikanlılığında küç ük hırsızlıklar yaptı ve bir benzin istasyonunu soydu. Open Subtitles كان لص صغير بشبابه وسرق محطة وقود مكث بالسجن سنتين بتهمة السطو المسلح
    Telsizi dinlemeye başladığımda, büyük bir benzin kamyonunun fren seslerini duydum. Open Subtitles حين تجاوزتني ناقلة وقود مسرعة وكان هناك 10 أو 15 منهم يركضون خلف الناقلة
    bir benzin istasyonunu soymak orada çalışmaktan iyidir. Open Subtitles سرقة محطة وقود أفضل بكثير من العمل فيها.
    Gelecek yüzyıla dek buralarda bir benzin istasyonu olmayacak. Open Subtitles لن يكون هناك محطة وقود حتى وقت ما من القرن القادم.
    1,5 km aşağıdaki yolda bir benzin istasyonu var. Open Subtitles هناك محطة بنزين . على بعد ميل أسفل الطريق
    Çölün ortasında bir benzin istasyonu açmak istiyordum. Open Subtitles كنت أفكر فى أن أفتح محطة بنزين فى الصحراء
    Barakanın orada bir benzin pompası var. Open Subtitles يوجد بالقرب من هنا محطة بنزين كان يملكها عمي ..
    Hayır, bir benzin istasyonunun tuvaletindeydik. Open Subtitles كلا .. لقد فعلناها فى حمام محطة بنزين وهذا لم يكن سهلاً
    Olay yerinden iki blok ötedeki bir benzin istasyonundan aranmış. Open Subtitles إستقبلت إتصالا هاتفيا من هاتف محطة للوقود على بعد شارعين فقط من مكان الجريمه.
    bir benzin istasyonunda 6 kişi vurularak öldürüldü. Open Subtitles تعرض 6 اشخاص لاطلاق نار قاتل في محطة للوقود
    Colorado Springs'deki bir benzin istasyonunda çekilmiş. Open Subtitles لقد التقطت هذا في محطة للوقود بالقرب من كولورادو سبرينغز.
    Nairobi'ye gezmeye gitmiştik... tüm gün arabadaydık, ve susamıştım, o yüzden bir benzin istasyonunda durduk. Open Subtitles وكان نقود طوال النهار وشعرت بالعطش لذا توقفنا عند محطة للوقود

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more