"bir bilezik" - Translation from Turkish to Arabic

    • سوار
        
    Öğrencilerinizden biri stüdyonuzda bulunan hurda metallerden bir bilezik yapmış. Open Subtitles واحد من طلابك استخدم معمل الخردة. لقد وجده في هذا المعمل وصنع منه سوار,
    Vay, ne gey bir bilezik. Open Subtitles النجاح الباهر، ذلك سوار مرح. أَتمنّى ميكانيكياً يَرى ذلك.
    Sahne arkası seyircileri için plastik bir bilezik. Open Subtitles هناك سوار من البلاستيك وراء الكواليس للزوار
    Bu üzerinde yeşil 'Toprak Ana Yazan' değerli taşlarla çevrili bir bilezik. Open Subtitles لكن هذا سوار بكلمات " الام الخضراء الطبيعية محاطة بألماس وردي طبيعي
    Açık arttırmadan kazandığım eşyaların içerisinde değeri 4 milyon olan bir bilezik var. Open Subtitles هناك سوار ألماس قيمته 4 مليون مدفون بالمزاد العلني الذي كسبته.
    Bana ait, gayet hoş pembe bir bilezik bulacağım. Open Subtitles العثور على سوار ورديّ جميل في مُمتلكاتي.
    16. yaş gününde kızına bir bilezik vermiştin. Open Subtitles لقد أعطيتي إبنتك سوار في عيد ميلادها السادس عشر
    Size kutsanmış bir bilezik gösterebilir miyim? Open Subtitles هل استطيع ان اجذب انتباهك الى سوار مقدس ؟
    Parçalara bölünmüş bir bilezik olduğunu düşünüyorlardı. Open Subtitles انهم يعتقدون انه كان سوار أن حطموا إلى قطع
    Hey, en azından ondan güzel bir bilezik kaptın. Open Subtitles على الأقل لقد حصلتِ على سوار جميل من هذا
    Yani bu gece yarısından önce seks yapmazsak yeni bir bilezik mi almak zorunda kalacaksın? Open Subtitles إذن ، إذا لم نقم علاقة ...قبل منتصف الليل سوف تشتري لي سوار جديد؟ أنتَ واثقٌُ من نفسك
    Hayır. Kolumuza takılan bir bilezik. Open Subtitles لا ، إنه سوار من نوع ما زودونا به
    Eski tip bir kolye, inci bir broş deri bir bilezik. Open Subtitles سوار جلدي لمن كان هذا السوار ؟
    Kötü bir bilezik zannetmiştim. Open Subtitles إنها على يدي اليمنى -أعتقدت أنها سوار قبيح
    Ayrıca kolunda adı yazılı kalpli bir bilezik var. Open Subtitles كان لديها أيضاً سوار يحمل أسمها
    Buraya göre, Mercer, bir kol saati, bir bilezik, bir akıllı telefon ve bir güneş gözlüğü kutusu yürütmüş. Open Subtitles وفقا لهذا... ميرسر سرق ساعة.. سوار , جهاز ذكي...
    Sırada bugünün özel ürünü son derece zarif, atom taş küpe ve kolye takımı ve yanında bu takımla uyumlu bir bilezik... Open Subtitles "بعد قليل على القناة لدينا عرض اليوم الخاص" "قلادة مكعبة جميلة من الزركونيوم مع سوار مناسب له"
    Beaufort'un Annie Ring'e elmas bir bilezik verdiği doğru mu? Open Subtitles هل صحيح أن (بيفورت)أهدى (آنا رينج) سوار ألماظ؟
    Biliyor musun, bunu ona sadece hoşuna gidiyormuş taklidini görmek için vereceğim sonra ona bir bilezik hediye edeceğim. Open Subtitles (حلقات جرسِ) أوه، تَعْرفُ، أَنا فَقَطْ أَعطيه إليها لرُؤيتها تَدّعي لحُبّه، وبعد ذلك سَأَعطيها a سوار.
    Ne güzel bir bilezik. Open Subtitles وياله من سوار جميل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more