"bir boyutta" - Translation from Turkish to Arabic

    • في بعد
        
    • في بُعد
        
    • موازياً
        
    • فى بعد
        
    • بُعد آخر
        
    Burada ama bize yardımcı olacak halde değil ve umarım şu anda başka bir boyutta ayağımın altında değildir. Open Subtitles إنها هنا , ولكنها ليست جزءاً من المجموعة هنا وآمل بألا تكون تحت قدمي في بعد زمني آخر هنا
    Bir baktım bu hale gelmişim ve başka bir boyutta işkence çekiyorum. Open Subtitles الشيئ التالي الذي أتذكره ,أنني أشبه هكذا وأتعذب في بعد آخر
    Başka bir boyutta hala yaşıyor olabilir, değil mi profesör? Open Subtitles من الممكن أن تكون على قيد الحياة في بُعد آخر بمكان ما، صحيح يا أستاذ؟
    Ayrıca antik şeytanları başka bir boyutta hapis tuttukları ayinleri var. Open Subtitles ولديهم طقوس لحبس الشياطين القديمة في بُعد زمني آخر
    Verdiğimiz her bir karar, farklı bir boyutta... Open Subtitles كل قرار تتخذينه يخلق ... وجوداً موازياً
    Bende başka bir boyutta olduğuma göre, bunun aldatma olması imkansız. Open Subtitles لذلك بالتأكيد لن تكون خيانة ترجمة : NightMare ان كنت فى بعد زمنى أخر
    Düz bir hatta sürüyorsanız bir boyutta seyahat ediyorsunuzdur. Open Subtitles , قم بالقياده في خط مستقيم فى هذه الحاله أنت فعلياً تنتقل في بعد واحد
    Bunun anlamı biraz başka bir boyutta olan, evrenimizin düşman ikizidir. Open Subtitles حيث الزمن فيها يتحرك للخلف هذا يعني في بعد آخر كوننا له توأم شرير
    Bu yer, alternatif bir boyutta var olabilir ya da belki ruhsal bir boyutta. Open Subtitles هذا المكان يمكن أن يكون متواجد في بعد أخر , ربما البعد الروحي.
    Farklı bir boyutta hapsolduğun zamanları hatırlıyor musun? Open Subtitles أتذكر تلك المرة عندما كنت عالقاً في بعد آخر؟
    Gallifrey'in başka bir boyutta donmuş olduğunu söylemiştin hani? Open Subtitles ظننتك قلت بأن غاليفري تم تجميده في بعد آخر؟
    Başka bir boyutta, hepimiz ama sen yalnız olacaksın. Open Subtitles سنكون في بعد آخر، جميعنا، وستكونين بمفردك.
    Mills'in mistik bir boyutta kapana kısıldığını mı yoksa onu geri getirmek için iblislerle savaştığımızı mı? Open Subtitles بأن ميلز كانت محجوزة في بُعد غامض وكان علينا محاربة شياطين من الجحيم لأسترجاعها ؟
    Paralel bir boyutta var olan bir Dünya. Open Subtitles ألارض التي توجد في بُعد متوازي.
    Ona şans tanıdım zaten tatlım ama birinin evimize gelip oğlumuzun komaya girme sebebinin ruhunun başka bir boyutta olduğunu söylemesine izin veremem. Open Subtitles أعطيتها الفرصة، يا حبيبتي، لكن لا أستطيع أن أستضيف أحد في منزلنا ويخبرنا أن السبب وراء غيبوبة إبننا هو أن روحه طفت إلى مكان ما في بُعد آخر.
    Verdiğimiz her bir karar, farklı bir boyutta... Open Subtitles كل قرار تتخذينه يخلق ... وجوداً موازياً
    Birkaç saat önce, sihirli bir boyutta bir kurt adam öldürdüm. Open Subtitles انا ... لقد قتلت مستذئب زومبى فى بعد سحرى
    Cybertron'a gidemezdi çünkü o Eternia'da yaşıyor ve Eternia tamamen farklı bir boyutta. Open Subtitles (لن يكون قادراً على الحصول على (الصايبرترون (لأنه يعيش في (ايتيرنيا (و (ايتيرنيا تكون في بُعد آخر مختلف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more