"bir broadway" - Translation from Turkish to Arabic

    • برودواي
        
    • برادوي
        
    Don'u bir Broadway salonuna tekrar sokmam alti ay alir herhalde. Open Subtitles سيستغرق الأمر ستة شهور مرة آخرى لأقنع دون للعودة لمسارح برودواي
    Bu parti bana özel bir Broadway galası gibi olacak! Open Subtitles هذه الحفلة سوف تكون كحفلة افتتاح مسرح برودواي الخاص بي
    Heyecanlı sanatçıların gergin sinirleri yumuşatmak ve kötü ağız kokusunu saklamak için bir tek viski atmaları bir Broadway geleneğidir. Open Subtitles إنه من المتعارف به في مسارح برودواي عندما يصيبهم توتر قبل اللقاء أن يأخذوا جرعة قبل أن يدخلوا ليهدأوا أعصابهم
    Ve sizin gerçek bir Broadway sahnesinde şarkı söyleme hayaliniz var, değil mi? Open Subtitles و لديكم أحلام كبيرة عن برودواي بشأن غناء أغنية على مسرح برودواي حقيقي.
    Bu bir Broadway tiyatrosu. Orada insanlar da oyuna müdahele edebilirler. Open Subtitles إنه مسرح برادوي أنفجر بينما كان الناس يستيقظون
    Bunun gerçek bir Broadway partisi olduğuna inanamıyorum. Open Subtitles .لا أصدق ذلك , حفل طاقم مسرح برادوي حقيقي
    Biliyor musun hep bir Broadway aktrisi olmanın hayalini kurdum. Open Subtitles اتدرين امرا لطالما حلمت ان اكون ممثلة على مسارح برودواي
    bir Broadway müzikali olsan, insanlar yüzünle ilgili şarkılar söylerdi. Open Subtitles لو كنت موسيقية من برودواي سيدندن الناس في وجهك
    26 elektrona sahip olan tek bir demir atomu da bir Broadway müzikalindeki dev bir sahne gösterisi gibidir. Open Subtitles و ذرة الحديد الواحدة بِ 26 إلكترون تشبه رقم إنتاج كبير في موسيقى برودواي
    Büyük bir Broadway müzikalinin finali gibi hapşırıyorsun. Open Subtitles أنت تعطس مثل هو نهاية برودواي الموسيقية الكبيرة
    Dikkatim dağıldı ve boş bir Broadway hayalinin araya girmesine izin verdim. Open Subtitles لقد فقدت التركيز وجعلت فقاعة حلم برودواي تقف في طريقنا ونحن آسفون لأن الشخص الذي وضعوه محلك
    Çığır açan ve benim durumumda yarı otobiyografik olan bir Broadway klasiği söyleyeceğim. Open Subtitles سوف أمثل الحيوانات المنوية وفي خالتي عرض برودواي كلاسيكي يجمع بين السيرة الذاتية و الخيال
    Kız kardeşim bir Broadway yıldızı olamaz çünkü o kadar da güzel şarkı söyleyemiyor. Open Subtitles أختي لا تستطيع ان تكون نجمة برودواي لأنها لا تستطيع الغناء جيدا
    26 elektrona sahip olan tek bir demir atomu da bir Broadway müzikalindeki dev bir sahne gösterisi gibidir. Open Subtitles وذرة حديد واحدة بـ 26 إلكترون تشبه عدد إنتاج عظيم جدًا على مسرح برودواي
    Ben Bill'i bir Broadway müzikaline sürüklemezdim. Open Subtitles أوه, لم أتمكّن من جـر بيل جرّاً إلى حـفل برودواي الموسـيقي.
    Biliyorum döneceksin, çünkü dün Russell Simmons'la yediğim öğle yemeğinde bana arkadaşının prodüktörlüğünü yaptığı bir Broadway şovundan bahsetti. Open Subtitles أعلم ذلك لأن خلال غدائي بالأمس مع راسل سيمونز أخبرني بشأن عرض برودواي جديد
    Myron abartıyı sevdiğine göre glee kulübü onun için bir Broadway parçası söyleyebilir diye düşündüm şöyle modern, yüksek tempolu bir şeyler. Open Subtitles إذاً لقد كنت أفكر قليلاً عن الحفل بما أن مايرون مسرحي جداً, بأن جلي سيفتتح الحفل بأغنية برودواي لكن عصرية قليلاً
    Rocco eniştemle evlenene kadar çok ünlü bir Broadway dansçısıymış. Open Subtitles وكانت راقصة في برودواي في الزواج عمي روكو
    On beş yıldır New York'ta yaşıyorum ve daha önce hiç bir Broadway oyunu görmedim ya da içinde TV olmayan bir restorana gitmedim. Open Subtitles أنا أعيش في نيويورك منذ 15 سنة وأنا لم أشاهد من قبل مسرحية في مسرح " برادوي " أو الذهاب إلى مطعم ليس به تلفاز
    Bu benim ilk kez bir Broadway gösterisine gelişimdi. Open Subtitles ."أتعلمي , لقد كان ذلكَ أول عرضٍ أحضره بمسرح"برادوي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more