"bir cadıya" - Translation from Turkish to Arabic

• لساحرة
• للساحرة
• بساحرة
• ساحرةً

Bir cadıya mı, yoksa bir hanımefendiye mi bakıyorsun, bundan asla emin olamazsın.
لا يمكنك أن تكون متأكداً أبداً إن كنت تنظر لساحرة شريرة أو سيدة طيبة

Dahası, Bir cadıya göre, taze köpek pisliği gibi kokuyorsun.
ما هو أكثر إشمئزازاً بالنسبة لساحرة أكثر من رائحة فضلات كلب طازجة

1000 yaşındaki Bir cadıya ruh damgalama yapmamı istiyorsun.
تريدين توسيم روح عائدة للحياة لساحرة عمرها ألف عام.

Bana göre, şu an ahududu ve krema kokuyorsun ama Bir cadıya göre, kesinlikle iğrenç kokuyorsundur.
بالنسبة لي رائحتك مثل التوت و الكريمة ولكن بالنسبة للساحرة فرائحتك مثيرة للاشمئزاز تماماً

Eğer Bir cadıya aşık olduğum için adam kayırdığımı görürse...
وفضّلني لتنفيذ المهمّة لأنّي مُغرم بساحرة.

Gizlenme büyüsü yapmaları gerek. Bunun için de Bir cadıya ihtiyaçları var.
سيحتاجان لتعويذة حجب، ولتنفيذها، فهما يحتاجان ساحرةً.

Senin ayarındaki Bir cadıya göre yaptığın büyüler pek etkisiz kalıyor.
بالنسبة لساحرة من عيارك، فإن تعاويذك غير فعّالة.

Sanırım Şeytan'a acısını bizden çıkarmamasını söylüyor Bir cadıya göre, bu yaptığı takdire şayan.
أعتقد أنها تطلب من إبليس ألا ينتقم منا، أراه تصرفًا يكاد يثير الإعجاب بالنسبة لساحرة.

Ben Bir cadıya köle olmak için büyülenmiş olan bir prensesim.
أنا أميرة. وقعت في الأسر كعبدة لساحرة

- Dur, dur! Blöf yapıyor, bunun için Bir cadıya ihtiyacı var.
إنه يخادع، إنه بحاجة لساحرة لفعل هذا.

Son hedefimi bulamıyorum. - İşin aslı Bir cadıya ihtiyacım var.
لذا أنا بصفة أساسيّة أحتاج لساحرة.

Bir cadıya tuzak kuruyorum.
إنني أضع فخاً لساحرة

Başka Bir cadıya acımadan zarar veren cadılara ne olduğunu biliyoruz.
جميعنا يعرف ما يحدث للساحرة التي تؤذي بشدو ساحرة أخرى

Bu adamlar Concha Ramirez adlı Bir cadıya çalışıyorlar.
إنهم يعملون هذا للساحرة كونشا ريميز

Neden beni öldürmek isteyen Bir cadıya götürdün?
لماذا أخذتني للساحرة التي أرادت قتلي ؟

Mamafih, Bir cadıya aşık, daha da önemlisi, cadı da ona aşık.
لكن ساحر , ليس على الإطلاق. مهما يكن , إنه مغرم بساحرة, والأهم من ذلك أن هناك ساحرة مغرمة بهِ.

Bir cadıya âşık olmuştum.
لقد غرمتُ بساحرة ذات مرة.

Bu işler cadı meselesi. Gidip Bir cadıya sorayım.
هذا شأن يخصّ الساحرات، فلنستشير ساحرةً.