"bir casussun" - Translation from Turkish to Arabic

• جاسوس
• جاسوسة

Sen Robin Hood saplantısı olan birinci sınıf bir casussun.
أنت جاسوس من الدرجة الأولى على غرار روبن هود

Şu anda bir casussun.
أنت جاسوس الآن لا يمكننى أن أدعك تذهب.

Sen bir casussun. Görevin ne?
يبدو أنك جاسوس لعين ما مهمتك ؟

Bence tüm bunlar bir rol ve sen, Amir ve İran Hükümeti için çalışan bir casussun.
و أعتقد أنكِ جاسوسة من نوع ما تعملين لصالح أمير و الحكومة الإيرانية

sen Kirschenbaum için çalışan bir casussun, değil mi?
انت جاسوسة لدى كيرشنبام صحيح ؟

Çünkü sadece bir casussun.
لأنك لست سوى جاسوسة

Ya da aramıza sızmaya çalışan bir casussun.
أو أنّكَ جاسوس تحاول التغلغل بيننا

Demek istediğim, bir an CIA için çalışan bir casussun, ...sonra bir bakmışsın Oak Park AVM'de güvenlikçisin.
أعني، في لحظة أنت جاسوس لدى الإستخبارات ، وفي اللحظة التّالية . "أنت حارس أمني في "أوكا غلين

Sorumlu bir casussun. Telgrafı yolla.
انت جاسوس مسؤول ارسل برقيتك

Çünkü sen faşistsin, bir casussun.
لانك جاسوس رأئع

İyi bir çocuk ve harika bir casussun.
أنت ولد طيب و جاسوس رائع

Sen Müttefikler için çalışan Kanadalı bir casussun.
أنت جاسوس كندي تعمل للحلفاء

Sen küçük bir casussun.
أنت جاسوس صغير.

Şu anda bir casussun. Yabancı bir Macar kadınla gitmene izin veremem.
- أنت جاسوس الآن لا يمكننى أن أدعك تذهب

Kızın bir casus. Sen bir casussun.
إبنتك جاسوسه و أنت جاسوس

Sen bir casussun, değil mi?
انتِ جاسوسة, اليس كذلك؟

Sen tuzak değilsin, bir casussun.
أنت لست دسيسة. أنت جاسوسة.

Belki de sen bir casussun.
أو ربما أنتِ جاسوسة

Sen bir casussun, cadısın,
أنتِ جاسوسة أنت ساحرة

Pekala, sen bir casussun.
-حسناً، أنتِ جاسوسة.

Yani bir casussun?
-أنتِ جاسوسة