"bir cihazla" - Translation from Turkish to Arabic

    • جهاز
        
    • بجهاز
        
    Basit ve kafanıza geçirebileceğiniz bir cihazla gerçek anlamda insan beyninin içini görebiliyor ve tek kelime etmeden zihinsel haritasını çıkarabiliyoruz. TED عن طريق ارتداء جهاز بسيط، يمكننا رؤية ما بداخل الدماغ البشري، وتعلم جوانب من المشهد العقلي لدينا دون أن ننطق بكلمة.
    Aylardır Hassan'ın elinde olan bir cihazla ilgili bazı söylentiler duyuyorduk. Open Subtitles لشهور سمعنا اشاعات حول جهاز حسن التى قام بتقليده.
    Belli bir frekanstaki bütün iletişimi bozan bir cihazla Bankadaki güvenlik telsizlerini devre dışı bırak, Open Subtitles شغل جهاز الإرسال لتعطيل الموجات لقتل موجات راديوات الأمن في المصرف
    Yalnızca kafama taktığım basit bir cihazla gerçek-zamanlı beyin aktivitelerimi izlemektesiniz. TED ما ترونه هو نشاط دماغي المسجل في الوقت الحقيقي بجهاز بسيط ارتديته على رأسي.
    Bugün sizlerle biyonik hakkında konuşmak istiyorum, bu yaşayan bir canlının herhangi bir parçasını mekanik bir cihazla ya da bir robotla değiştirmek anlamına geliyor. TED اليوم ، أود أن أحدثكم عن الأعضاء الآلية ، وهو المسمى الذي يطلق على علم زراعة جزء من عضو حي بجهاز ميكاإلكتروني ، أو إنسان آلي
    Panik atak mı kalp krizi mi geçireceğinizi size önceden bildiren akıllı telefonunuza bağlanabilir bir cihazla ilgilenir miydiniz? Open Subtitles هل أنت مهتم بجهاز يرتبط بهاتفك ويُعلمك مسبقاً إن كنت تتعرض لنوبة ذعر - أو نوبة قلبية ؟
    O kadar küçük bir cihazla güç akışını nasıl kontrol edebiliyorsun? Open Subtitles كيف يمكنك التحكم بتدفق الطاقه من جهاز فائق الصغر ؟
    Rahm Tak'ın kampına koluna yerleştirdiği bir cihazla girdi. Open Subtitles مشى في مخيم رام تاك مع جهاز مزروع في ذراعه
    Bununla beraber StingRay adıyla bilinen bir cihazla emniyet teşkilatları cep telefonlarının bulundukları yerleri tanımlamak için insanların evlerinin içine TED أيضاً، عن طريق استخدام جهاز يدعى ستينغري، يستطيع موظفو تطبيق القانون إرسال إشارات مراقبة داخل بيوت الناس لتحديد الهواتف الخلوية الموجودة هناك.
    Baska bir deyisle, aynasiz, lazersiz, prizmasiz, sacmaliklar olmadan, sadece minik bir cihazla, ve bu cihazi yapti. Ve bu aygitta elektron koprusu kullanilir. TED بعبارة أخرى، بدون مرايا ولا لايزر ولا موشورات ولا سفاسف، فقط جهاز صغير، وقد بنى هذا الجهاز. والجهاز يستخدم تنفيق الإلكترون.
    Böylece eğer bir hasta SARS-CoV-2'yle enfekte olmuşsa maske floresan bir sinyal verecek, bu sinyal de ucuz, mobil bir cihazla kolaylıkla tespit edilebilecek. TED وبالتالي إذا كان المريض مصاباً بالسارس-كوف-2، سيصدر القناع إشارةً مشعّةً يمكن أن يلتقطها جهاز يدوي بسيط وبخيس الثمن.
    Yıldız geçidi adı ile bilinen bir cihazla gezegenler arası yolculuk yapıyorlar. Open Subtitles - 1 * يسافرون الى كواكب مختلفه من خلال * جهاز فضائى يسمى * بوابه النجوم
    Evet. Tek bir cihazla çabuk ve kolay kumanda edeyim. Open Subtitles أجل مجرد جهاز واحد ليعمل كل ما أريد
    Bir aydan beri binanın önünde elinde 40 kiloluk bir cihazla bekliyor. Open Subtitles لقد كان ينتظر بالخارج أمام المبنى... وبحوزته جهاز يزِن 40 رطل طوال الشهر
    Çalışma için havalı bir cihazla uğraşıyor. Open Subtitles إنها... توصل جهاز تصويري رائع المنظر للدراسة
    Radyo frekansı ile tanımlama (RFID) teknolojisini "geko" isimli bir cihazla atlatmak epey kolaydı. Open Subtitles (RFID) نظام الأمني يسهل تجاوزه بجهاز معروف في السوق (ب( أبو بريص
    Merlyn Glades'i insan yapımı bir deprem tetikleyen bir cihazla yıkmayı planlıyor. Open Subtitles التي تتخصص في إنتهاك الزلازل. (ميرلن) يخطط لهدم (غلايدز) بجهاز يتسبب في الزلازل من صنع الإنسان.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more