"bir cinayet davası" - Translation from Turkish to Arabic

• قضية قتل
• إنها جريمة قتل

- Evet. Onun haberini yaptığı bir cinayet davası üzerinde çalışıyordum.
نعم، كنت أعمل على قضية قتل وكان مهتماً بها

Bu bir cinayet davası, trafik cezası değil.
تلك قضية قتل لا مخالفة مرورية ليس بوسعي القيام بذلك

Adını bir cinayet davası listesinde gördüm.
لقد رأيت اسمك في قائمة مشبوهين في قضية قتل.

Bu yeni bölge başsavcısı aleyhinde yüksek öncelikli bir cinayet davası.
إنها قضية قتل بارزة ضد المدعي العام الجديد

Bu artık bir cinayet davası.
اسمع، إنها جريمة قتل الآن

Bu evde işlenmeyen bir cinayet davası bulmaya.
لأحصل لنا على قضية قتل لم تحدث بهذا المنزل

bir cinayet davası üzerinde çalışıyoruz Bay Korkmaz.
سيد كوركاماز أذا صنع ذلك أي فروقات نحن نسعى في قضية قتل

Size bunu söylememeliyim ama bir cinayet davası almasını pek hoş bulmuyorum doğrusu.
لا يجب ان اقول لك هذا... و ولكنى اشعر بالخوف منه عندما يتولى قضية قتل

Bu bir cinayet davası. Bana göre değil. - Bir zamanlar öyleydi.
أنا مدمن خمور هذه قضية قتل هذه ليست لى

Çünkü bu gerçek bir cinayet davası, değil mi? Yani, birisi öldü ve...
لأن هذه قضية قتل حقيقة، أليس كذلك؟

- Babamın üstünde çalıştığı çözülmemiş bir cinayet davası.
-إنها قضية عَمِل عليها والدي قضية قتل لم تُحل

Buraya gelin, bir cinayet davası var.
تعالوا إلى هنا ، هناك قضية قتل

"Jüri görevindeyim-- bir cinayet davası."
" أنا في مهمة مع هيئة محلّفين, قضية قتل "

Bu bir "şiddetli pornografi" davası değil korkunç bir cinayet davası.
هذه ليست محاكمة عن مواد إباحية هذه بشأن قضية قتل مروّعة ...

Serena gitti. Bu da bir cinayet davası.
سيرينا ذهبت ولن تعود هذه قضية قتل

Bu önemli bir bakanla ilgili bir cinayet davası.
هذه قضية قتل تتضمن وزيرعالي

-Mahkeme tanıklığa izin veriyor. Sayın Yargıç, bu bir cinayet davası.
حضرة القاضي, هذه قضية قتل

Unutmayın, bu bir cinayet davası.
تذكر بأن هذه قضية قتل.

Şöyle ki, planında değişiklik yaptın ve takımıma, Victor Uros'a karşı bir cinayet davası oluşturmak için yardım etmeleri emrini verdin.
على هذا النحو، عدّلتِ الخطة وأمرتِ فريقي للمساعدة في بناء قضية قتل ضد (فيكتور يوروز).

- Neyle alakalı? Bu bir cinayet davası! - Kitap eleştirisi değil.
, هذه المحاكمة عن قضية قتل , ليست استعراض لكتاب !

Artık bu bir cinayet davası.
إنها جريمة قتل الآن!