"bir cinsel" - Translation from Turkish to Arabic

    • جنسي
        
    • الجنسي
        
    • جنسيًا
        
    • جنسيّ
        
    • جنسية
        
    • علاقة
        
    • لديها وخظ
        
    • في أي نوع
        
    • الأمراض المنقولة جنسياً عند
        
    Küçük bir bebekken, yeni bebek, anneye karşı güçlü bir cinsel istek duyulur. TED حينما كنت طفلا صغيرا، طفلا حديث السن، كان لديك انجذاب جنسي شديد لأمك.
    Daha genç erkekler ise mükemmel bir cinsel dürtüye sahiptirler. Open Subtitles الرجال الأصغر سناً لديهم دافع جنسي أكبر يمكنهم المحافظة عليه
    Ben de bir cinsel taciz davası açtım ve onu kovdurdum. Open Subtitles لذا رفعتُ عليه دعوى بالتحرش الجنسي وتسببتُ بطرده هل تحرّش بكِ
    Hayır, ciddiyim. bir cinsel hastalık testi yaptırmak istiyorum. Open Subtitles أنا جاد، أودّ إجراء كشف عن الأمراض المتناقلة جنسيًا
    Vali Richard J. Daley öyle bir cinsel galeyana kapıldı ki, kendi karısının yüzünü yumrukladı ve bir saat boyunca 3 tane ana kanalın mikrofonlarına "Seks Partisi" diye bağırdı. Open Subtitles غضب جداً بغضب جنسيّ ولكم زوجته في وجهها وقضى الساعة التالي صارخاً
    Ahlaksız cinsel içgüdüm bir cinsel sapık tarafından yetiştirilmemden kaynaklanıyor. Open Subtitles غرائزي الجنسية الجامحة هي نتيجة انني تربيت في بيئة جنسية
    Bir de neden inanılanın aksine tensel yakınlık iyi bir cinsel yaşamı temin etmiyor? TED و لماذا لا تضمن العلاقه الحميمة علاقة جنسية جيدة، علي عكس الإعتقاد الشائع؟
    Ajan Simms, kadınlara işkence etmekten hoşlanan bir cinsel sadist olduğunu düşünmüş. Open Subtitles العميل سيمز ظن انك سادي جنسي وانك تستلذ جنسيا بتعذيب اولئك النساء
    Kurbanlar başlarına tahta bir cisimle vurularak öldürülüyor, herhangi bir cinsel istismar yok. Open Subtitles الضحايا يتم ضربها على جانب الرأس بأداة خشبية، لا دليل على اعتداء جنسي
    Bölükteki birine karşı isimsiz bir cinsel taciz şikayetinde bulunduğunu söyledi. Open Subtitles أخبرتني أنّها قدّمت بلاغاً مجهولاً بتحرّش جنسي ضدّ شخصٍ في الفصيلة.
    Ama biz profili öfke sorunları olan bir cinsel sadist olarak çıkardık. Open Subtitles لكننا وضعنا الوصف له على أنه سادي جنسي مصاب بمشاكل تحكم بالغضب
    Saçma bir cinsel taciz suçlamasıyla müşterimin hayatını mahvetmeye çalışmandan hemen önce. Open Subtitles نعم, قبل ان تحاول تدمير حياة موكلي بهراء عن اتهامات بتحرش جنسي
    Tercihli bir cinsel suçlu olduğunu düşünüyoruz ama Michael elinde değil. Open Subtitles نظن انه معتد جنسي تفضيلي لكنه لا يحتجز مايكل
    Ben asla baş edemezdim bu tarz bir cinsel gerilimle. Open Subtitles لا يمكنني أبدًا التعامل مع هذا النوع من الإحباط الجنسي.
    Kurbanın kıyafetlerini çıkarmak genellikle ortak bir cinsel ilişkiyi gösterir. Open Subtitles تجريد الضحية من ملابسه عادة يشير إلى وجود العنصر الجنسي
    Gerçekten de, bir milyon yıl önce Afrika yaylalarında görüldüğünü tahmin ettiğimiz türden bir cinsel ifadeye doğru ilerliyoruz. Aynı cinsel ifadeyi, bugünkü avcı-toplayıcı topluluklarda gözlemleyerek eskiler hakkında çıkarım yapıyoruz. TED و مرة أخرى أننا نمضي تجاه نوع من التعبير الجنسي ولقد شاهدناه فى مروج أفريقيا منذ ملايين السنين لأن هذا التعبير عن الجنس هو ما نجده في مجتمعات الصيد والحصاد اليوم.
    Paul Spector da vahşi bir cinsel sadist. Open Subtitles و"بول سبيكتور" شخص سادي وعنيف جنسيًا.
    En son isteyeceğim şey bir cinsel taciz davasıdır. Open Subtitles آخر شيئ نُريدهُ، هُو دعوة ضدّ تحرّش جنسيّ.
    İstikrarlı bir cinsel ilişki sürdürmek için mücadele eden çiftlerin arasındaki mesafe bu uykulu kirpilerle dolu. TED والأزواج الذين يواجهون مُشكلةً في الإبقاء على علاقة حميمية قوية، تمتلئ المسافة بينهم بتلك القنافذ النائمة،
    Bana sorarsanız iyi bir cinsel hayatı yok. Open Subtitles ليس لديها وخظ جيد , اسالني
    Kocanızla beraber yaptığınız herangi bir cinsel fantezi var mıydı? Open Subtitles ... هل أنت وزوجك مشاركون في أي نوع من ألعاب الجنس
    Sanırım duyusallara özgü bir cinsel hastalık kapmış olabilirim. Open Subtitles أعتقد أنني التقطت ما يعادل الأمراض المنقولة جنسياً عند المستشعر.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more