aslında bir düğünde komik şeyler deneyebileceğimizi düşünmüyorum, efendim. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه يمكنك محاولة عمل أمور سخيفة في حفل زفاف ، يا سيدي. |
bir düğünde kesinlikle komik şeyler deneyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك بالتأكيد محاولة عمل أمور سخيفة في حفل زفاف. |
Bu hafta sonu bir düğünde şarkı söylemek için anlaştım. | Open Subtitles | اقد تم التعاقد معنا في الغناء في حفل زفاف في نهاية هذا الأسبوع |
Son şampanyamı Filipinler'deki Double Tree'de bir düğünde davetsiz misafirken içtim. | Open Subtitles | آخر مرة شربت فيها الشامبانيا كانت في حفل زفاف فلبيني قمت بإقتحامه. |
Restoranda müzik konusunda ne düşünüyorsun bilmiyorum ama bu grubu geçen sene bir düğünde görmüştüm. | Open Subtitles | في مطعمك لكن انا رأيت هذه الفرقة في حفلة زواج حضرته العام الماضي |
Bugün farklı işlerle meşguldüm çünkü bir düğünde görevliydim. | Open Subtitles | و انا اتطلع قدماً لفتاة مثيرة اليوم بسبب اني كنت اتصيّد في حفلة زواج |
Bu kızla bir düğünde tanışmıştım. | Open Subtitles | لقد قابلت هاته الفتاة في حفل زفاف |
Birinin bir düğünde öldürüleceğini hayal edin. | Open Subtitles | تخيل أن شخصاً ما سوف يُقتل في حفل زفاف. |
bir düğünde olduğunuzu kanıtlayan delillerimiz var. | Open Subtitles | لدينا أدلة تثبت أنك كنتِ في حفل زفاف |
Patolojist bir düğünde. | Open Subtitles | الطبيب الشرعي في حفل زفاف. |
Roxanne, bir düğünde pantolon giyemezsin! | Open Subtitles | {\pos(192,220)}! لا يمكنك إرتادء سراويل في حفل زفاف |
- bunu bir düğünde giyemezsin! | Open Subtitles | -لا يمكنك إرتداء ذلك في حفل زفاف . |
Sam, Harrisburg'ta bir düğünde. | Open Subtitles | (سام) في "هاريسبرج" في حفل زفاف. |