Belki de müzik dilin de ötesinde bir düşünme biçimidr | Open Subtitles | حسناً ربما لأن الموسيقاً تحتاج الكثير من التفكير بعيداً اللغة |
Bunların nadir olması gerçeği dikkatimizi çeker ve bizi yeni bir düşünme biçimine götürür. | TED | وحقيقة أن مرض الساركوما نادر الحدوث فإنها تقوم على شد انتباهنا وارشادنا إلى أنواع جديدة من التفكير. |
Bu kodu çözmek için 100 yıllık bir düşünme, sorgulama ve araştırma süreci geçecekti. | Open Subtitles | اُستُغرِقَ مئات السنين من التفكير و الاستفهام و البحث لفك شفرتها |
Bu kodu çözmek için 100 yıllık bir düşünme, sorgulama ve araştırma süreci geçecekti. | Open Subtitles | لقد إستغرقت مئة سنة من التفكير والتساؤل والبحث ليتم فك هذه الشفرة |
Bu tarz bir düşünme şekli yeni değildir. | TED | هذا النوع من التفكير ليس بجديد. |
bir posta pulu büyüklüğünde ve inceliğindeydi. Ceviz büyüklüğündeki beyinlerinin etrafında ince bir tabakaydı, ama yeni bir düşünme şekli gerçekleştirebiliyordu. | TED | كانت بحجم طابع البريد ونحيفة مثله، وكان هناك غطاء نحيف حول دماغها الذي هو بحجم جوز عين الجمل، ولكن كانت قادرة على نوع جديد من التفكير. |
O zaman düşünmemiz biyolojik ve biyolojik olmayan hibrit bir düşünme olacak, ancak biyolojik olmayan kısmı benim artan geri dönüşler yasama tabi olacak. | TED | وتفكيرنا، بعدها، سيكون هجينا من التفكير البيولوجي والغير بيلوجي، ولكن الجزء الغير بيولوجي يتعلق بقانوني لتسريع العوائد. |
"Yeni bir düşünme şekli kesinlikle gereklidir eğer insan ırkını kurtaracak ve refah seviyesini yükseltecekse." | Open Subtitles | "نوع جديد من التفكير يعد ضروري، إذا البشرية تبقى وتتحرك نحو مستويات أعلى". |