Ancak nereden bakarsanız bakın her saniye daha da dijital hâle gelen bir dünyada yaşadığımızı inkâr etmek oldukça zor. | TED | لكن بغض النظر عن موقفنا تجاهه، من الصعب إنكار أننا نعيش في عالم يصبح رقمياً أكثر وأكثر كل ثانية. |
Ve hakikat ötesi bir dünyada yaşadığımızı kabul etmemiz gerçekleri kontrol etmenin üzerinde çok daha fazla durulmasına yol açtı. | TED | والإعتراف بأننا الآن نعيش في عالم ماوراء الحقيقة أدى الى حاجتنا الى التركيز في التدقيق على الحقائق |
Bazı insanlar, derin farklılıkların olduğu bir dünyada yaşadığımızı söyler. | Open Subtitles | بعض الناس يقولون أننا نعيش في عالم الإختلافات المتناقضة |
Medya'nın inanmamızı istediğinin aksine çok güvenli bir dünyada yaşadığımızı düşünüyorsun. | Open Subtitles | بغض النظر عما يجعلنا الاعلام نصدقه انت تظنين اننا نعيش في عالم آمن جدا |
- Şimdi de karmaşık bir dünyada yaşadığımızı mı söyleyeceksin? | Open Subtitles | هل ستخبرينني الان اننا نعيش في عالم معقد |
Cesur yeni bir dünyada yaşadığımızı sanıyordum, yaftaların olmadığı bir yerde. | Open Subtitles | أعتقدتنا أننا نعيش في عالم شجاع جديد, مكان دون تسميات. |
Bu eskiden beni havaya sokardı ama artık başka bir dünyada yaşadığımızı ona hatırlatmaktan yoruldum. | Open Subtitles | بأثارتي هكذا, ولكني تعبتُ من محاولتي معها في أقناعها بأننا نعيش في عالم آخر الآن |
Günahkâr bir dünyada yaşadığımızı biliyorum ama sırf yozlaşmış havayı soluyor ve yozlaşmış adamlarla bir araya geliyorum diye benim yozlaşabileceğimi düşünme hatasına düşmeyin. | Open Subtitles | أعلَم أننا نعيش في عالم يتداعى... ولكن لمجرّد أنني أستنشق هواء فاسد... وأستعين برجالٍ فاسدة... |
Bugün size, bildiğimiz anlamda bir ilgisizliğin aslında var olmadığını söylüyorum. ve aslında insanların umursadığını ancak, harekete geçmekten, önlerine çıkan egeller ve bariyerlerle vazgeçirildiği bir dünyada yaşadığımızı söylüyorum | TED | واليوم سوف اشرح لكم كيف ان اللامبالاة ... لا وجود لها من الاساس بل الاكثر من هذا .. ان الناس فعلاً تهتم حقاً ولكننا نعيش في عالم يقوض التفاعل مع المجتمع والاحداث بصورة فعالة عن طريق وضع الكثير من العقبات والحواجز في دروبنا |