Yeni bir düzen doğacak. | Open Subtitles | سيعلو نظام جديد |
Yeni bir düzen gelecek. | Open Subtitles | سيعلو نظام جديد |
Şu anda geçerli kaos durumu sonsuza kadar sürmeyecek bir düzen gelmesi gerek. | Open Subtitles | هذا الوضع الحالى من الفوضى لن يدوم للابد يجب ان يكون هناك نظام |
Hayır, ama hiyerarşik bir düzen var, sıralama gibi. | Open Subtitles | لا, لكن هناك نظام تسلسلي مثل الوقوف في الصف |
Bu bir düzen olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | هذا لا يعني أنه لا يوجد نمط لهذا المجرم |
Kabul ediyorum bu adam yaşayan, nefes alan bir virüs pisliği ama ben bir düzen göremiyorum. | Open Subtitles | وأنا أُوافقُ بِأَنَّ هذا الرجلِ يعيش، يتنفس مثل غثاء فيروسي، لكني لا أرى نمط هنا. |
Kural kuraldır. Kuralsız, evrende bir düzen olmaz. | Open Subtitles | القوانين هي القوانين يا رجل بدونها لا يوجد نظام في الكون |
Yeni bir düzen doğacak. | Open Subtitles | سيعلو نظام جديد |
Bu dünyada doğal bir düzen var ve onu değiştirmeye çalışanları iyi bir son beklemez. | Open Subtitles | هناك نظام طبيعي في هذا العالم ومن .يُحاولون قلبه، لن يُجازوا بالحُسنى |
Stephen Hawking: Parçaların bütün bir resmi oluşturabildiği tek bir, yalnızca bir düzen vardır. | TED | هوكنغ:"هناك نظام واحد فقط، يسمح للأجزاء أن تكوّن صورة كاملة." |
Niçin savaşın içinde böyle bir düzen vardı? | TED | لماذا يكون هناك نظام و قانون في الحرب |
Ama bir düzen var. | Open Subtitles | ولكن هنا تحديدا حيث يوجد نمط. |
Nasıl hareket edeceklerini izleyen bir düzen var. | Open Subtitles | يوجد نمط لطريقة تحركهم شاهد |
Bütün bu suçluların peşinde olduğu bir düzen var. | Open Subtitles | هناك نمط هنا يربط بين ما تسعي خلفه كل تلك العصابات |
Ancak burada bir düzen olabilir. | Open Subtitles | لكن هناك احتمال أن يَكُون نمط هنا. |
Hayatında tekrar bir düzen olması onu mutlu ediyor. | Open Subtitles | أظن بأنه سعيد بحصوله على نظام في حياتهِ مجدداً |
Kainat için bir düzen olduğunu düşündüğüm bir hayatta. | Open Subtitles | حياة حيث أعتقد أنّ هناك نظام في الكون. |