Eğer Bir dakika içinde sen de dışarı gelmezsen... buraya dönmek zorunda kalırım. | Open Subtitles | و لو لم تخرج خلال دقيقة واحدة سيكون عليّ أن أعود إلى هنا |
Bir dakika içinde, Brennan dört yaşındaki çocuklar gibi yere çökecek. | Open Subtitles | خلال دقيقة سوف تقف على قدميها مثل طفل عمرهُ 4 سنوات |
- Bir dakika içinde patlayacak bir bombayla birlikte Lord Tech'deyim. | Open Subtitles | انا في لورد للتقنيات وهناك قنبلة ستنفجر خلال دقيقة في طريقي |
Bir dakika içinde yapacağımızı sandığım şeyi daha önce hiç yapmadım. | Open Subtitles | أنا أبداً مَا عَملتُ الذي أعتقدُ بأنّنا سَنفعله بعد دقيقة |
Ama üç dileğini de Bir dakika içinde söylemek zorundasın. | Open Subtitles | فى المقابل يجب ان تخبرنى ما هم فى خلال دقيقه |
Ucuna, kalbinizi Bir dakika içinde durdurabilecek zehirli bir madde sürdükleri oklar kullanıyorlar. | Open Subtitles | مولعون بالاسهم المغموسة بسم الأعصاب من شأنها أن توقف قلبك في دقيقة واحدة |
Buradaki gerçek amaç -- kişinin Bir dakika içinde, bir ressamın yapmak için haftalarca uğraşacağı bir şeyi kopyalamasını istedim. | TED | الهدف هنا، في خلال دقيقة أريد أي شخص أن يكرر مايستغرقه الفنانين التصويرين لإنشائه في عدة أسابيع. |
1898'de ise Bir dakika içinde hedef merkezine beş mermi isabet ettiriyorlardı. | TED | وبعد ذلك وجدوا، في عام 1898، أنهم تمكنوا من إصابة نقطة الهدف بحوالي خمس رصاصات خلال دقيقة واحدة. |
Hey, anne, hazır ol; Bir dakika içinde iniyorum. | Open Subtitles | أمي، إستعدى لأنى سأكون بالأسفل خلال دقيقة |
Tam olarak Bir dakika içinde, kapanış zili çalacak. | Open Subtitles | خلال دقيقة واحدة بالضبط سيرن جرس الإنصراف |
Tamam, acıtmayacak ve Bir dakika içinde bitecek. | Open Subtitles | حسنا,هذا لن يؤلم و سوف تكون بخير حال خلال دقيقة ما هذا؟ موصّل |
Tamam, acıtmayacak ve Bir dakika içinde bitecek. | Open Subtitles | حسنا,هذا لن يؤلم و سوف تكون بخير حال خلال دقيقة |
Bir dakika içinde gelecek. Telefonda. | Open Subtitles | سيكون جاهزا بعد دقيقة انه يتكلم بالتلفون |
Ona Bir dakika içinde geleceğimi söyle. Giyinmeye gidiyorum. | Open Subtitles | أخبره أنني سوف أعود بعد دقيقة سوف أرتدي ملابسي |
Bir dakika içinde üçüncü aşamadaki seyahat ekibi burada olacak. | Open Subtitles | المرحلة الثالثة من الكشافة سيكونوا هنا خلال دقيقه |
Bu palyaçoyu kürsüye çıkarır Bir dakika içinde gerçeği söyletirim. | Open Subtitles | سأضع هذا المهرج على المنصة و سيخبرني الحقيقة في دقيقة |
beni bir dakikada yabancı yaptın. Bir dakika içinde. | Open Subtitles | لقد جعلتني غريب في لحظة لقد جعلتني غريب فقط في لحظة |
Meclis üyeleri, Bir dakika içinde onlarla beraber olacağımı bilsin. | Open Subtitles | دع أعضاء مجلس البلدة يعرفون إني سأكون معهم خلال دقائق |
Bir dakika içinde ölüm şeklimi belirlemek için beyaz bantı getirecekler. | Open Subtitles | بعد لحظة سيحضرون الشريط الأبيض ويحددون مكان سقوطي |
Pekala, kımıldamadan oturun, doktor Bir dakika içinde gelecek. | Open Subtitles | حسنًا، استريحا وسوف يأتي الطبيب بعد قليل |
Oh, sadece şu aptal sırtım. Bir dakika içinde iyileşirim. | Open Subtitles | ،إنه ظهري اللعين سأكون بخير في غضون دقيقة |
Bak Bir dakika içinde burada olur. Hepimizi var işaretle. | Open Subtitles | إسمع قد يرجع في أي لحظة حدد أننا جميعًا موجودين |
yargıç bizi Bir dakika içinde çağıracak ve dava için hazırmıyız bilmek isteyecek. | Open Subtitles | بغضون دقيقة سيطلب القاضي حضورنا وسيرغب بمعرفة إن كنا جاهزين للمحاكمة -أنحن جاهزين؟ |
Rahatla. Bir dakika içinde akmaya başlayacaktır. | Open Subtitles | استرخي ,سنتحرك خلال ثانية |
Bir dakika içinde denemeniz için hazır olacak. | Open Subtitles | حسنا , يا عزيزتى سنحضرة لتجربية خلال لحظات |
Bir dakika içinde kapıma dayanıp, sonra da eski hayatımla yüzleşmemi bekleyemezsin. | Open Subtitles | لا يمكننك أن تطرق بابي في دقيقة وتتوقع مني ان اواجه حياتي القديمة في الدقيقة التالية |
Bir dakika içinde orada ol, yoksa seni almaya geliyoruz. | Open Subtitles | فلتكن هناك فى ظرف دقيقة وألا . سنعود لأحضارك |