"bir depoya" - Translation from Turkish to Arabic

    • من مستودع
        
    • لمستودع
        
    • في مخزن
        
    • مستودع في
        
    Şehir merkezinde terkedilmiş bir depoya gelip giderken görülmüş yemeklerini nerede depoladığını biliyoruz. Open Subtitles تم رصده يأتي ويذهب من مستودع مهجور بوسط المدينة حيث نشك انه يخزن طعامه
    Charlie, Moore ve Adams'ın oradaki bir depoya yaklaşıyor. Open Subtitles (تشارلي)، إنّه يقترب من مستودع عند شارعي (مور) و(آدامز).
    Bir öğleden sonra Theo'nun bir meslektaşı beni okuldan aldı ve Cadillac'ında kısa bir yolculuk yaparak bir depoya gittik. Open Subtitles وذات ظهيرة مساعد له أخذني من المدرسة وأخذني بسيارته لمستودع
    Birkaç kilometre kuzeyde kullanılmayan rampa hattındaki terk edilmiş bir depoya at sürdük. Open Subtitles ركبنا على الخيول، وأخذوني إلى لبضعة أميال للشمال ، لمستودع مهجور في نهاية سكة حديدة قصيرة مغلقة.
    Küçükler liginin başkanı Bethany Van Pelt, cesedi parçalara ayrılıp terk edilmiş bir depoya saçılmış bir fahişenin konusunu mu açtı? Open Subtitles تم تقطيع اوصالها ومن ثم تركت مبعثره في مخزن معزول؟
    Onları taşıması için birilerini bulup, ...bir depoya koydurabilirim. Open Subtitles أستطيع ربما أن أجلب بعض الأشخاص لنقلهم ووضعهم في مخزن بمكان ما، أستطيع إستئجار مكان
    Dün gece bana buradaki bir depoya gelmem için emir verdi. Open Subtitles للحضور إلي مستودع في جنوب داكوتا
    Peki Dimitri'nin arabası nasıl Linnton'da boş bir depoya gelmiş olabilir? Open Subtitles ...أذن كيف أنتهى حال سيارة (دميتري) بما هي عليه بالقرب من مستودع مهجور في منطقة (لينتون)؟
    - Yani planın arabayı bir depoya sürmek mi? - Evet. Open Subtitles اذا فخطتك هي الذهاب لمستودع الأدوية
    Kaçakçılar onları 20'li yıllarda Dauphine'de gizli bir depoya içki götürmek için kullanıyorlardı ve mağarayı kimin aldığını asla tahmin edemezsin. Open Subtitles إذ استخدمهم المهرّبون في العشرينيّات لتهريب الخمر لمستودع سريّ في (دوفين)
    Adamlarım Tristan'ı ararken gizli bir depoya düşmüş yolları. Open Subtitles رجالي راقبوا (تريستن)، فاتّبعوه لمستودع سريّ
    İki alevli adam havai fişeklerle dolu bir depoya mı düştü? Open Subtitles هل سقط شخصان مشتعلان للتو في مخزن مليئ بالألعاب النارية؟
    Bilet ayırttım ve eşyalarımı bir depoya koydum... Open Subtitles حجزت تذكرة ووضعت أغراضي في مخزن...
    Adam Henderson'daki bir depoya gitti. Open Subtitles لقد فر المطلق الى مستودع في هيدرسون
    Özel kuvvetlerin Christoph'un izini Bronx'da bir depoya kadar sürdüklerini söyledi. Open Subtitles يقول أن فرقة المهام لديها أفضلية على (كريستوف)... مستودع في (البرونكس)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more