"bir derece" - Translation from Turkish to Arabic

    • درجة واحدة
        
    • درجة من
        
    Bir aydır ateşinizi bir derece bile yükseltmedi. Open Subtitles لم يستطيعن رفع حرارتك درجة واحدة خلال شهر
    Bir aydır ateşinizi bir derece bile yükseltmedi. Open Subtitles لم يستطيعن رفع حرارتك درجة واحدة خلال شهر
    Su sıcaklığı 32 dereceydi, bir derece sıcaktı. Open Subtitles نعم سيدي كانت درجة حرارة ماء الاٍستحمام 32 درجة واحدة أكثر ، حارة جدا
    Şimdi elbette tüm bu sistemler bir derece güven gerektiriyor ve bu işleyişin mihenk taşı itibar. TED الان كل هذه الانظمة تتطلب درجة من الثقة، وحجر الزاوية لهذا العمل. هو السمعة.
    Cep telefonu, bunlara ek olarak, hem kişiseldir -- yani bir derece mahremiyet verir -- hem de kullanılmaya hazırdır. TED والهاتف المحمول هو أيضا شخصي- حيث يعطيك درجة من الخصوصية وهو في متناول يدك.
    Gecelerin oluşturduğu yalpalamanın farkında gibi görünüyordu, gökyüzü yavaşça yukarıya her 72 yılda bir derece doğru kayıyordu. Open Subtitles درجة واحدة فقط كل 72 سنة ومن المذهل أن بعض العلماء يعتقد
    Sıcaklık yavaşça düşüyor, bir derece düzeltme, iki derece. Open Subtitles إن الحرارة تنخفض في بطء، بمقدار درجة واحدة.. تصحيح، درجتان.
    bir derece yukarı, derinlik on metre. Open Subtitles درجة واحدة أعلى خط الأفق . العمق 10 أمتار
    Duman izi namluyu bir derece doğuya çevirmemiz gerektiğini işaret ediyor. Open Subtitles مسار الدخان يشير أنه علينا أن نحرف فوهة البندقية درجة واحدة نحو الشرق
    Chimborazo dağı Antlar'daki en yüksek dağ olmamasına rağmen, Ekvator'dan bir derece uzakta bu çıkıntının üstünde kalmaktadır; bu şekilde Chimborazo'nun zirvesi dünya merkezinden en uzak noktadır. TED وبالرغم من أن جبل شيمبرازو ليس أطول جبل في الإنديز فهو يبعد درجة واحدة عن خط الإستواء فهو يمتطي هذا الانتفاخ وكذلك مؤتمر شيمبرازو هو أبعد نقطة على الأرض من مركز الأرض
    Antarktika Yarımadası'nda, denizdeki sıcaklığın bir derece artması son 30 yılda yedi büyük buzlanın parçalanıp kopmasına yetti. Open Subtitles في شبه جزيرة أنتاركتيكا، إرتفاع حرارة البحر بواقع درجة واحدة قد سهّل في تكسير سبعة رفوف جليدية رئيسية في الأعوام الثلاثين الأخيرة
    Yukarı bir derece. Open Subtitles . درجة واحدة أعلى الأفق ... ربما تود أن تخبرنا
    - Dümen bir derece sola. Open Subtitles - درجة واحدة شمال الدفّةً
    bir derece dikey. Open Subtitles درجة واحدة أعلى خط الأفق .
    bir derece yukarı. Open Subtitles درجة واحدة أعلى الأفق .
    - bir derece yukarı. Open Subtitles درجة واحدة فوق
    bir derece şeffaflık istiyorum. TED أريد درجة من الشفافية.
    Bu da belli bir derece nüfuz gerektiriyor ki... Open Subtitles -وهو أمر يتطلب درجة من النفوذ، والتي ...
    MlT'den bir derece aldım. Open Subtitles حصلت على درجة من إم آي تي .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more