"bir dişçiye" - Translation from Turkish to Arabic

• طبيب أسنان
• عيادة أسنان
• طبيب الاسنان
• لطبيب الأسنان

Bu ülkede yaşayacaksan bir dişçiye git de o pis nefesini halletsin.
الأفضل لك أن ترى طبيب أسنان لعين بخصوص رائحة فمك التي تشبه رائحة المؤخرة الكريهه

O zaman niye her iki günde bir yeni bir dişçiye gitmiş?
تلك التي هناك حسناً ،إذن لماذا كان يذهب إلى طبيب أسنان جديد كل يومين؟

Bak, neden çöreklerden elde ettiğimiz birikimlerimizden birazını alıp iyi bir dişçiye gitmiyorsun? Sırf yere baktığın için stafilokok* enfeksiyonlar kapmayacağın bir yere mesela.
اسمعي ، لمَ لا تأخذي بعض من مالنا الذي حفظناه لمشروع الكعك وتذهبين الى عيادة أسنان جيدة

Pahalı bir dişçiye gitmen için sana para vereceğim.
سوف أعطيكِ مالا حتى تذهبي الى عيادة أسنان فاخرة

İlk kez bir dişçiye gittiler, ilk hamburgerlerini yediler, ve ilk çocukları dünyaya geldi.
قابلوا طبيب الاسنان لاول مرة ورؤا الهمبرغر لأول مرة وأنجبوا الاطفال

Onun kimliği dişinden bile tanınamaz. Çünkü o bir dişçiye bile gitmedi.
ولا يمكنك التعرف عليه حتى من اسنانه لانه لم يزر طبيب الاسنان ابدا

Artık bir dişçiye git, çünkü sana şimdi ihtiyacım var.
اذهب لطبيب الأسنان فحسب، لأني أحتاجك الآن.

Ön seçimleri bir dişçiye karşı kaybetti.
فقد سباق الترشح أمام طبيب أسنان بفارق

En azından bir dişçiye git!
أقله اذهب إلى طبيب أسنان حقيقي!

Yeni bir dişçiye gidiyorum.
طبيب أسنان جديد

Slayt gösterisinde gördüm ki bu da bana, deneyimli bir dişçiye, kemik kaybı olduğunu anlattı üst çenenin sol tarafındaki diş eti çizgisinde.
...لقد رأيت هذا على الشريحة والذي دل على -بصفتي طبيب ...أسنان مؤهل

Eminim Daphne bir dişçiye gitmeni istiyordur.
أنا متأكدة انا (دافني) تريدك أن تزور طبيب أسنان

Sonra Dorneget başka bir dişçiye gitmiş ve o da dinleme cihazını bulmuş.
لذا ذهب لرؤية طبيب أسنان جديد، -و إكتشف الـ ... -جهاز التنصت .

Ve bulduk. Sonra onu bir dişçiye götürdük ve onu tekrardan ağzına taktı.
وقد فعلنا، فقمنا بأخذه الى طبيب الاسنان

Buralarda bir dişçiye gidiyor ve bazen geçerken uğruyor.
تذهب لطبيب الأسنان القريب من هنا واحياناً تزورني

Aslına bakarsan, bu mecburi. Yılda bir dişçiye gitmek gibi.
إنه إلزاميّ نوعاً ما إنه كالذهاب لطبيب الأسنان مرة في السنة