"bir dinleyici" - Translation from Turkish to Arabic

    • مستمع
        
    • مستمعة
        
    • مستمعه
        
    • مستمعون
        
    O iyi bir dinleyici, ve ben onunla hayallerimi ve umutlarımı paylaşıyorum, Open Subtitles إنه مستمع جيد جداً و أشاركه أحلامي و آمالي
    Söyledim sana, çıkma teklifi ve İtalyan yemeği. Ve sonra iyi bir dinleyici olduğunu düşündürmelisin ona. Open Subtitles موعد والطعام الإيطالي ثم اجعلها تعتقد أنك مستمع جيد.
    O çok iyi bir dinleyici, yumuşak elleri var, seni sevmiyor, ve arada bir bacaklarını tıraş ediyor! Open Subtitles إنـه مستمع جيد لديـه يدان ناعمتان , و يحلق ساقيـه أحيانـاً على عكسك
    Belki de sadece konuşmak istiyorum. Biliyor musun , ben gerçekten iyi bir dinleyici değilim. Open Subtitles لربما أنت فقط تريد أن تتكلم أتعلم ، أنا مستمعة جيدة
    İster inan ister inanma, O gerçekten iyi bir dinleyici ve onca olanlardan sonra, birine açılmak benim için çok iyi oldu. Open Subtitles صدّق أو لا تصدّق، فهي مستمعة عظيمة ومع كل ما يحدث فقد كانت مخرج رائعا لي
    Belki daha iyi bir dinleyici olmanın faydası olabilir. Open Subtitles حسناً إذا كنتى مستمعه أفضل قد يساعد
    Ve iyi bir dinleyici olduğundan senin için özel bir sürprizim var. Open Subtitles ولأنكم مستمعون رائعون. لدي مفاجئة خاصة لكم.
    İyi bir dinleyici. Her gün böyle insanlarla tanışamıyorsun. Open Subtitles يا له من مستمع جيد نحن لا نلتقي بمثله كل يوم
    İyi bir dinleyici olmadan evliliğinizi yürütemezsiniz. Open Subtitles لا يمكنك أن تحظى بحياة زوجية سعيدة من دون أن تكون مستمع جيد
    İyi bir dinleyici olmak, moralinizi bozmamaya çalışmak istersiniz. Open Subtitles يجب أن تكون مستمع حريص عليك البقاء إيجابياً
    Bazen, konuşacak birinin olmasının yardımı dokunur ve ister inan ister inanma, iyi bir dinleyici olabilirim. Open Subtitles أحياناً وجود شخص لتتحدث اليه قد يساعد وصدق أو لا تصدق قد أكون مستمع جيد
    Basitten başlayalım -- bir dinleyici ve bir beyin alanı ile başlayalım: duyma merkezi kulaktan gelen sesleri işler. TED ودعونا نبدأ بشكل مبسّط، لنبدأ مع مستمع واحد ومنطقة دماغ واحده القشرة السمعية والتي تعالج الأصوات والتي يتم استلامها عن طريق الأذن.
    - Ama onunla konuşuyormuşsun. - İyi bir dinleyici. Open Subtitles ـ لكنك تكلمت معه ـ انه مستمع جيد
    Nerde yanlış yaptım? Danielle senin kötü bir dinleyici ve benimde iyi bir dinleyici olduğumu söyledi. ben dinledim onu. Open Subtitles حَسناً , danielle قالَ بأنّك كُنْتَ a مستمع سيئ وأَنا a مستمع جيد.
    Eğer eşinin elinde sırf iyi bir dinleyici diye genç bir dansçıyla kahve içerken çekilmiş resimlerin varsa bu da imkânsız oluyor. Open Subtitles هذا اصبح مستحيل ،عندما يكون هناك صور اجرامية لك بحوذتها ببساطة تناول القهوة مع راقصة صغيرة لانها مستمعة جيدة
    O çok yardımsever, iyi bir dinleyici ve iyi bir arkadaş. Open Subtitles هي لطيفة ، مساعدة جداً مستمعة جيدة وصديقة رائعة
    Yürümeyi çok seviyor. İyi bir dinleyici. Open Subtitles يسعدها الذهاب في نزهة، إنها مستمعة رائعة للناس
    Bak, iyi bir dinleyici olmadığımı biliyorum ve bazı şeyleri senin tarafından anlayamadığımı da biliyorum. Open Subtitles إنظري ,أعلم بأنني لم أكن مستمعة جيدة وأعلم بأنك تعتقدين
    Gıcık bir dinleyici olabilirim. Open Subtitles أستطيع أن أكون مستمعه مضجرة
    Böyle güzel bir dinleyici olduğun için teşekkür ederim. Open Subtitles شكراً لكونكِ مستمعه جيده
    Ben iyi bir dinleyici değilim. Open Subtitles انا مستمعه جيده
    O harika bir dinleyici. Open Subtitles انهم مستمعون جيدون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more