Her zaman yanımda oldun dostum. Çok iyi bir dostsun sen. | Open Subtitles | أقصد أنك دائماً ما كنت إلى جانبي أنت صديق وفي |
Bulunmaz bir dostsun Klitzy. Seni seviyorum. | Open Subtitles | أنت صديق جيّد جدا يا كليزي أنا أحبّك |
Taşınıyorsun, iyi bir dostsun. | Open Subtitles | ستنقلين هنا، أنتِ صديقة عزيزة. |
Aslında sen sonsuza kadar borçlu kalacağım inanılmaz cömert bir dostsun. | Open Subtitles | صديقة غامرة الكرم والتي سأظل مدينًا لها ما حييت. |
Amanin o da gelmiş. Harika bir dostsun. Sağ ol dostum. | Open Subtitles | لا, إنه هنا - إنك صديق حقيقي, شكراً يا صديقي - |
Anladığım kadarıyla, sen sadık bir dostsun, Gordon. | Open Subtitles | اراك الان صديق جيد جوردو |
İyi bir dostsun. | Open Subtitles | أنتَ صديق جيد |
İyi bir dostsun. | Open Subtitles | انت صديق جيد وانا لن اصر على شيئ كهذا |
Arkadaşın için vefalı bir dostsun. | Open Subtitles | ! انك صديق وفي جدا هل انت راضا الان؟ |
Bulunmaz bir dostsun Klitzy. Seni seviyorum. | Open Subtitles | أنت صديق جيّد جدا يا كليزي أنا أحبّك |
Yani teşekkür etmek istedim. Gerçekten iyi bir dostsun. | Open Subtitles | لذا أردت أن أشكرك، أنت صديق جيد بحق |
Teşekkür ederim, Sheldon. Sen iyi bir dostsun. | Open Subtitles | شكرا لك يا شيلدن أنت صديق نبيل |
Sen iyi bir dostsun ama her şeyden öte, daha iyisi olmayan bir komutansın. | Open Subtitles | أنت صديق مخلص لكن لن أجد قائدا أفضل |
Taşınıyorsun, iyi bir dostsun. | Open Subtitles | ستنقلين هنا، أنتِ صديقة عزيزة. |
Aslında sen sonsuza kadar borçlu kalacağım inanılmaz cömert bir dostsun. | Open Subtitles | صديقة غامرة الكرم والتي سأظل مدينًا لها ما حييت. |
Sen gerçek bir dostsun. | Open Subtitles | أنت فعلا صديق حقيقي. |
Dürüst ve asil bir dostsun. | Open Subtitles | أنت صديق حقيقي و نبيل |
Gerçekten iyi bir dostsun, Mark. | Open Subtitles | أنتَ صديق جيد حقاً، (مارك). |
Çok iyi bir dostsun Alan. | Open Subtitles | أنتَ صديق رائع يا (آلان). |
İyi bir dostsun, bu yüzden bunu senin için yaptım. | Open Subtitles | انت صديق جيد لذلك انا فعلت ذلك من أجلك |
- Sen çok iyi bir dostsun. | Open Subtitles | انك صديق ممتاز |