Bu akşam bizim prova dışında başka bir dram daha yaşıyoruz. | Open Subtitles | بغضّ النظر عن البروفة، لدينا دراما أخرى تحدث هنا هذا المساء. |
Evde seni gerçek bir dram bekliyor. | Open Subtitles | دراما حقيقية في انتظارك حين عودتك للمنزل |
Birkaç yıl sürecek ve herkesi mutsuz edecek büyük bir dram yaşayabiliriz. | Open Subtitles | يمكن لنا أن نصنع دراما ضخمة هنا، نتحمل عواقبها لسنين قادمة. تجعل كل واحد في حال سيء. |
Ama Bonnie'nin hayatı hep bir dram ve tehlike ki bunlarla ilgim kalmadı. | Open Subtitles | ولكن مع بارني كل شيء دراما وخطر والذي إنتهيت منه |
Ancak bu sadece tarihsel bir dram değil. | TED | ومع ذلك، هذه ليست مجرد دراما تاريخية. |
Bu çok ciddi bir oyun, gerçekçi bir dram... | Open Subtitles | ان هذه مسرحية جادة , انها دراما واقعية |
Ben Kaity Tong, Bloomingdale's'de Amerikan Sovyet ilişkileri açısından bir dram yaşanıyor. | Open Subtitles | انا كايتي تونغ في بلومنغدال مع دراما في العلاقات الامريكية-السوفيتية |
Gördün mü? Burada her şey dev bir dram. | Open Subtitles | أرأيتي كل شيء هنا هو دراما كبيرة. |
"Etkileyici ve yaşanmış bir dram. Hiçbir şey durduramazdı onları. | Open Subtitles | دراما رائعة من واقع الحياة "لا شيء سيتمكن من ايقافهم " |
Beraber Oscar kazanacağım çok sevgili Helen Mirren aradığında HBO'da, bir dram dizisinin başrol teklifini kabul etmek üzereydim. | Open Subtitles | كنت على وشك قبول زمام المبادرة في دراما HBO عندما يا حبيبي المشارك الحائزة على جائزة أوسكار دعت هيلين ميرين. |
Evde bir dram yaşanıyor da. | Open Subtitles | آسفة، آسفة، هناك دراما كبيرة في المنزل. |
Fark etmediğim bir dram falan mı var? | Open Subtitles | أثمة دراما تحدث هنا ولا أراها؟ |
- Her daim bir dram yaşadığını söylemiştin. | Open Subtitles | -لقد قلت بأن حياتك كانت عبارة عن دراما |
Son derece ciddi bir dram yaşanmakta şu an. | Open Subtitles | هناك دراما حقيقة تحصل الأن |
Bu bir dram. | Open Subtitles | لكنّها دراما |