"bir durumdan" - Translation from Turkish to Arabic

• من موقف
• أستغلّ وضعاً

bir durumdan ne beklediğini bilmediğinde tehlikeli olabilir.
يكون خطيراً عندما لا تعرف ما يمكن توقعه من موقف ما

Böyle bir durumdan kurtulmayı hayal edebiliyor musun?
يا الهي هل يمكن ان تتخيل ان تنجوا من موقف كهذا؟

Aslında, onu kötü bir durumdan kurtardığını düşünüyorum.
حسناً,في الحقيقة ,أعتقد أنه أنقذها من موقف سيء

- Kötü bir durumdan kaçmak çok zor olabilir.
الهرب من موقف فيه إساءة يمكن ان يكون صعبا للغاية

Ben sadece kötü bir durumdan en iyi şeyi çıkarmaya çalışıyorum.
إني فحسب أستغلّ وضعاً سيئاً قدر الإمكان

İnanılmaz çünkü korkunç bir durumdan kârlı çıkıyorsun.
هذا لا يصدق لأنك تتكسب من موقف شنيع ، حسناً؟

Ama inanılır gibi değil. Çok kötü bir durumdan korkunç ötesi bir duruma sürükleniyor.
وبشكل لا يصدق، انتقل من موقف سيء

İmkânsız bir durumdan kurtuluş yolun var şu an.
لديكِ طريقة للخروج من موقف مستحيل

Boktan bir durumdan kurtulmak için meteliksiz birine yeterince para kazandıracak birini tanımıyorsan benim için beklemeye değer.
إلا إذا كنت تعرف طريقة يستطيع فيها شخص مفلس أن يجني مبلغاً كافياً من المال للهروب من موقف مزر، فالأمر يستحق العناء بالنسبة إليّ.

Hem de tatsız bir durumdan dışarı adım atıyoruz.
في حين نحن نهرب من موقف محرج

Birkaç kilo aldım ve Jane 80'lerde beni benzer bir durumdan kurtarmıştı.
كسبت بضعة باوندات، و(جاين) أخرجتني من موقف مشابه في الثمانينات.

Huck ve Jim çoğunlukla bir durumdan diğerine kaçmayı başarırlar.
-هاك و جيم -قرروا أن يهربوا من موقف...