O zamanlar görüştüğüm adamla birlikte bir eczaneyi bastık. | Open Subtitles | أنا وذلك الشاب الذي كنت أواعده إقتحمنا صيدلية |
Şehir merkezinde bir eczaneyi soymuş. İçki ve ilaç çalmış. | Open Subtitles | سرق صيدلية بوسط المدينة واخذ خمراً وحبوب |
İster inan ister inanma, bir eczaneyi gözetleyeceğim. | Open Subtitles | صدق أو لاتصدق سوف أقوم بمراقبة صيدلية |
Lanet bir eczaneyi açmaya yetecek kadar. | Open Subtitles | يكفي لفتح صيدلية |
Woodbury'deki saçma bir eczaneyi tahrip etsin ki. | Open Subtitles | بتدمير صيدلية ملعونة تقع في (وودبيري؟ ) |