Denizaltı camiasında hemen hemen bir efsanedir. | Open Subtitles | إنه أقرب إلى أن يكون أسطورة في مجتمع الغواصات |
Yaşayan bir efsanedir. Harper Avery'yi iki kez kazandı. | Open Subtitles | إنها أسطورة حية نعم لقد فازت بجائزة الطب مرتين |
Onu seviyorum baba. Aşk genç köylülerle bakirelerin aklını bir hayalle meşgul eden bir efsanedir. | Open Subtitles | الحب هو أسطورة تشغل عقول الفلاحين والعذارى لكي يحلموا |
Sana iltifat ediyorum ya hu, Heather Langenkamp bir efsanedir. | Open Subtitles | لقد كان هذا مديحاً، "Heather Langenkamp" لقد كان قاتل أسطورة. |
Mississippi'nin doğusundaki en büyük silah ustasıydı. bir efsanedir. | Open Subtitles | هذا هو عظم صانع اسلحه في شرق المسيسبي انه اسطوره |
- Bu eski bir efsanedir. - Jake! | Open Subtitles | - إنها من التراث الشعبي القديم، تناقلها الناس... |
Motorcular aleminde, yaşayan bir efsanedir o! | Open Subtitles | كان أسطورة حيّة في أوساط راكبي الدراجات النارية. |
Irklardan üstün bir efsanedir, insanlığın sonsuz inancıdır. | Open Subtitles | كانت جزءًا لا يتجزأ من أي حضاره بل هو أسطورة أن تسمو على العرق إنه التزام في عقيدة البشرية |
- İsmini duymuştum. Buralarda tam bir efsanedir. Harika. | Open Subtitles | سمعت بهِ، فإنّنا نعدّه أسطورة هنا، إذ كان عبقريًّا. |
Ama bu bir efsanedir ve bunu sen de biliyorsun. | Open Subtitles | ولكنَّ هذه مجردُ أسطورة وأنت على علمٍ بذلك |
Belki sadece insanlara umut vermek için yaratılan bir efsanedir. | Open Subtitles | ربما تكون أسطورة فقط إختلقت لتعطي الناس الأمل |
Yeraltı dünyasında çok ünlü bir efsanedir. | Open Subtitles | انها أسطورة مشهورة في عالم الجريمة |
Yıllardır çok ilgimi çeken bir efsanedir. | Open Subtitles | إنها أسطورة قديمة سحرتني لسنوات |
- Atlantis efsanesi sadece bir efsanedir, o kadar! - Ben, gerçek oldugunu ispatlayabilirim. | Open Subtitles | أسطورة أطلانطس فقط مجرد ، أسطورة |
Herkes onun adını duymuştur. Yaşayan bir efsanedir o. | Open Subtitles | الجميع يعرف أمره إنه أسطورة حية |
Herkes onun adını duymuştur. Yaşayan bir efsanedir o. | Open Subtitles | الجميع يعرف أمره إنه أسطورة حية |
Buralarda bu ikisi bir efsanedir. | Open Subtitles | أساسًا, هنا، يعتبر هؤلاء أسطورة. |
Kundakçıların,karmaşa içinde olması belki sadece basit bir efsanedir, fakat örneklerden biliyoruz ki, seri kundakçıların çoğu patolojik yangınlar çıkarmaktan zevk alır. | Open Subtitles | هوس إشعال الحرائق يُعدّ فوضي عقلية رُبّما بتخيّله هي أسطورة بسيطة ولكننا نعرف من السوابق أن المُخرّبون .. التسلسليون يجدون |
O bir efsanedir. Ben sadece onun takımının bir üyesiyim. | Open Subtitles | إنه أسطورة أنا فقط أحد مساعديه |
Fred Melamed. bir efsanedir. | Open Subtitles | فريد ماليماد انه اسطوره |
Bu eski bir efsanedir... - Jake! | Open Subtitles | -إنها من التراث الشعبي القديم، تناقلها الناس ... |