bir elektrik akımının açılmasının manyetize bir metal parçasını hareket ettirebileceği fikrini kullanarak dünyanın ilk elektrik motorunu üretti. | Open Subtitles | استخدم فكرة أن تشغيل التيار الكهربي يمكنه أن يحرك قطعة معدنية ممغنطة في العالم محرك كهربائي كي يصنع أول |
Bütün bedenimi etkisi altına alıp, beni sarsan sanki bir elektrik akımı hissettim. | Open Subtitles | وقال إنه يرى أن تيار كهربائي مثل صدمة، بمثابة صدمة من خلال جسدي. |
bir elektrik alanını görselleştirmenin en iyi yolu yer çekimini düşünmektir. | TED | الطريقة الفضلى لتصوّر حقل كهربائي تتمثل في التفكير في الجاذبية. |
Fakat, adını neredeyse unuttuğumuz bir elektrik dehası var: Dünyaya sınırsız enerji sağlayabilme hayali ile yaşamış bir adam. | Open Subtitles | لكن هناك عبقري اخر في علوم الكهرباء تم نسياته بالمره رجل كان يحلم بامداد العالم بمصدر لا محدود للطاقه |
Öncelikle, elektrik alanları dokudan akan bir elektrik akımı değildir. | TED | في المقام الأول، الحقول الكهربائية ليست تيارا كهربائيا يمرّ عبر النسيج. |
Tank tarayıcıyı bloke ediyor ve bir elektrik kilidiyle korunuyor. | Open Subtitles | وعاء الحفظ يمنع عملية الفحص و هو مغلق بمفتاح الكتروني |
Beyin müthiş bir şeydir. Büyük bir elektrik santralı gibidir. | Open Subtitles | العقل شيء رائع للغاية , إنه اشبه بشبكة كهربائية كبيرة. |
yapay bir elektrik alanı oluşturmak için bir alan jeneratörüne eklenen harici olarak yerleştirilmiş transdürler kullanılır. Hücresel uzay istasyonu | TED | الحقول المعالجة للورم تستعمل محولات طاقة موضوعة خارجيا موصولة بموّلد حقل لتخلق حقل كهربائي اصطناعي في محطة الفضاء تلك. |
Ve ufak bir elektrik akımı yollayarak beynin geri kalan kısmına durumu bildiriyor. | TED | وترسل إشارة إلى باقي الدماغ من خلال إرسال تموج كهربائي صغير. |
Beynin bir bölgesinde gerçekleşen bu güç kesintisi, bölgesel bir elektrik kesintisine benziyor. | TED | هذا مماثل لانقطاع الكهرباء في منطقة في الدماغ، انقطاع كهربائي موضعي |
yani uyarılar olarak ilerler. Bölgesel anestezi ise bir elektrik bariyeri kurarak çalışır. | TED | التخدير الموضعي يعمل من خلال إنشاء حاجز كهربائي |
Yeni bir elektrik hattı almak 158 gün sürüyor. | TED | واستغرق الحصول على ربط كهربائي جديد 158 يومًا. |
Çünkü beyne herhangi bir elektrik bağlantısı olduğunda bunu beyni bilgisayara bağlamak için kullanabilirsiniz. | TED | لأنه وبمجرد أن يكون لديك توصيل كهربائي مع الدماغ، فبإمكانك أن تستخدمه لربط الدماغ بالكمبيوتر. |
Aşırı heyecan durumlarında oluşan ritim bozukluğunu düzeltmek için bir elektrik akımı yolluyor. | Open Subtitles | إنّه يُوصل ضربة من الكهرباء لتصحيح عدم إنتظام ضربات القلب خلال حالات التوتر. |
Ve bu Londra'daki St. Paul katedralinin yanında bulunan bir elektrik trafo merkezi için bir çift soğutma kulesi. | TED | وهذا هو زوج من أبراج التبريد لمحطات الكهرباء بجانب كاتدرائية سانت بول في لندن. |
Yeni tür bir elektrik sistemi inşa ediyorsun. | TED | فأنت تقريباً تبني نوعاً جديداً من مرافق الكهرباء التي يمتلكها الناس في منازلهم. |
Küçük bir elektrik yangını. Herkes geri çekilsin. | Open Subtitles | إنه مجرد حريق صغير في الدارة الكهربائية ليتراجع الجميع |
Bu garip. bir elektrik kesintisi olmuş. | Open Subtitles | هذا غريب، ثمة إرتفاع في الطاقة الكهربائية |
Buna gerek yok. İnsan bedeninin kendine ait bir elektrik akımı vardır. | Open Subtitles | ليس ضروريا,فالجسم الآدمي لديه حقل الكتروني خاص به |
Ama istediğini başaracak bir ilaç, bir elektrik şoku yok. | Open Subtitles | ولكن ليس هناك علاج, ولا صعقات كهربائية سيحقق ما تريده |
Burada hava hızla kararmaya başladı ve... bir elektrik... | Open Subtitles | إنها تظلم هنا و بسرعة تبدو مثل عاصفه إلكترونيه |
Eğer patlamış bir elektrik hattı görürseniz, öyle bir durumda ne yapılması gerekiyorsa onu yapın. | Open Subtitles | إن رأيتوا سلك كهرباء مكشوف ، فافعلوا ما يفعله الناس بمثل ذلك الموقف |