Bu mesaj kesinlikle bir kadın tarafından yazılmış ve psikolojik yetersizliğine bakarak muhtemelen bir ergen olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | هذه الرسالة مكتوبة من قبل انثى و بناء على غياب التطور النفسي اقول غالبا انها مراهقة |
Ve eğer hükümet ajanlarının bir ergen eşşek şakasını araştırdıkları duyulursa birçok veli kaybederiz. | Open Subtitles | و إذا انتشر خبر أن الحكومة تحقق في مزحة مراهقة سيتجاهلنا الكثير من الأباء |
Güzel bir dairesi olan, başarılı bir model mi yoksa geleceği olmayan bir ergen anne mi olmak istersin? | Open Subtitles | هل ستكونين عارضة ناجحة .. تمتلك شقة لطيفة أو أمّ مراهقة بلا مستقبل؟ |
O sadece tam gaz bir ergen. | Open Subtitles | حسنا، انها فقط في مرحلة المراهقة |
O bir ergen. | Open Subtitles | إنه مجرد صبى |
Ama nasıl olduysa bu muhteşem aile bir yıldan kısa bir süre içinde bir ergen tarafından katledildi. | Open Subtitles | ولكن بطريقة ما، وفي أقل من عام هذه العائلة العظيمة هلكت على يد فتى مراهق. |
- Yani normal bir ergen gibi ama ölü. | Open Subtitles | -لذا إنه مراهق طبيعي , ميت فقط |
bir ergen yüzünden hayatımı bir kenara atmayacağım. | Open Subtitles | و لست مستعداً لأن أفسد حياتي من أجل مراهقة |
Gördün mü, şimdi sinirli ve normal bir ergen gibi olmaya başladın. | Open Subtitles | أترين الأن تبدين طبيعيه مثل مراهقة غاضبة |
Nasıl daha öfkeli bir ergen kız oldun da koduğumun cihat yanlılarına katıldın hâlâ aklım almıyor. | Open Subtitles | لا اعلم كيف انتقلتي من فتاة أخرى مراهقة غاضبة لتنضمي الى الجهاديين. |
Sadece evden kaçan bir ergen olduğunu söyleyecekler. | Open Subtitles | او انهم يخالون انها مراهقة هربت بعيداً عن اهـلـها |
bir ergen yetiştirmenin başka yolu yok, Mary Virginia. | Open Subtitles | هذه ليست طريقة مُثلى لتربية مراهقة يا ماري فرجينيا |
Rehabilitasyona kayıt oldu her şeyini kısıtlıyor ve Cate bir ergen. | Open Subtitles | انها في مركز اعادة التأهيل ولن تقضي المدة وكيت مراهقة |
Rehabilitasyona kayıt oldu her şeyini kısıtlıyor ve Cate bir ergen. | Open Subtitles | انها في مركز اعادة التأهيل ولن تقضي المدة وكيت مراهقة |
Kanser yüzünden hastalanıp ölen bir ergen kızın olduğu her şeye bayılıyor. | Open Subtitles | هي تحب اي نوع حينما تموت فيه مراهقة من السرطان |
Onlar artık problemlerimin en küçük kısmı. Şimdi evde bir ergen var. | Open Subtitles | إنهما أقلّ مشاكلي، لقد تبنّينا مراهقة |
Daphne tam bir ergen modunda. Yani ne desek tam tersini yapıyor. | Open Subtitles | و(دافني) في مرحلة المراهقة والتي تعني ان أي ما ستقوله له فستفعل العكس |
O bir ergen. | Open Subtitles | إنه مجرد صبى |
Dürüstlüğü yüzünden geçerli sebebi olduğu zaman bile düşmanlarını öldürmeyecek aptal bir ergen el koysun diye bırakılmadı. | Open Subtitles | وحتى لا تُغتصب على يد فتى مراهق أحمق عفيف لدرجة أنه يرفض إراقة دماء أعدائه حتى عندما يكون لديه الحق بذلك. |
O tipik bir ergen. | Open Subtitles | إنه مراهق نموذجي، |