"bir etek" - Translation from Turkish to Arabic

    • تنورة
        
    Hemen bilgisayardan bir etek tasarladım ve taslağı yazıcıya kaydettim. TED فقمت على عجل بتصميم تنورة على حاسبي، وحملت الملف على الطابعة.
    Darack bir etek ve üstüne iyice yapsan süveter gibi bir sey giymisti. Open Subtitles كَانَت مرتدية تنورة ضيّقة جدا وبلوزِ ملتصق بجسدها.
    Sonuçta, bir etek bile alacak olsan arkadaşlarına sormadan almazsın. Open Subtitles حسنا , بمعنى أنك لا يمكنك شراء تنورة بدون استشارة اصدقائك فيها اولا.
    Eğer malzeme biraz artarsa kendine de neden bir etek yaptırmıyorsun? Open Subtitles إذا كانت هناك أي مواد تركت لما لا تصنع لنفسك تنورة صغيرة؟
    Varlığım, yanından bir etek geçse kendini öldürmekle tehdit eden karısından gizli tutuldu. Open Subtitles وجودي بقي في طي الكتمان عن زوجته التي هددت بإلانتحار متي مرت تنورة بجانبه.
    Kısacık bir etek giydirdim ki, düşerken donunu görebilelim. Open Subtitles ألبستُها تنورة قصيرة لكي نرى سروالها التحتيّ أثناء سقوطها
    Denizci bluzumu, bir etek ve ucu açık ayakkabı. Open Subtitles بلدي بلوزة البحرية , تنورة قلم رصاص , وبعض أحذية خفيفة مفتوحة الأصابع.
    Şahane bir etek ile dolaşmak yeterli değildi. Open Subtitles المسير في الخارج في تنورة رائعة لم يكن كافياً
    Pahalı bir etek giyiyorsun. İki kez uç payları açılmış. Tek güzel eteğin bu. Open Subtitles انت ترتدين تنورة ثمينة قمت بثنيها مرتين التنورة الفاخرة الوحيدة التي تملكينها
    Acaba diyorum mahkemede okul formamı mı giysem yoksa yoksa güzel bir etek bluz falan mı? Open Subtitles لقد كنت اتساءل، هل يجب أن ألبس لبس باكنر في المحاكمة، أو فقط تنورة جميلة و قميص؟
    Mini bir etek ve iç çamaşırsız bir şekilde tek başıma bara girdiğimde böyle bir şey olmasını beklemiyordum. Open Subtitles لم أظن أنّ أيا من هذا سيحدث، عندما ذهبتُ للبار وحدي مرتدية تنورة و بدون أيّ ملابس داخلية.
    Saman balyasının üzerine otursaydı ve uzun fırfırlı bir etek giymiş olsaydı anım tamamen canlanacaktı. Open Subtitles تخيل لو أن هذه كومة قش و كانت ترتدي تنورة ريفية سيكون ذلك عودة للماضي
    Arada bir etek giymeyi deneyebilirsiniz. Open Subtitles يمكنك محاولة إرتداء تنورة بين الحين والآخر
    Biraz makyaj yapsan, arada bir etek giysen mesela? Open Subtitles ضعي بعض المكياج ؟ أرتدي تنورة من حين لآخر ؟
    Bu yüzden yeni bir etek almamız için lütfen bize para gönder. Open Subtitles لذا رجاءًا أرسل إلينا المال لأشتري تنورة جديدة
    Nasty Gal'den makul bir fiyata bir etek almıştım. Open Subtitles اشتريت تنورة ضيقة من ناستي غال بسعر معقول
    Üzerinde pileli bir etek ve beyaz önlük var. Open Subtitles كنت ترتدين تنورة "دردنل"، وفوقها مئزر أبيض، كان شعرك مضفراً.
    Böyle basma bir etek dizine kadar. Open Subtitles وكانت ترتدي تنورة الى ركبتها بلا جوارب
    Galiba. Kahverengi bir etek giyiyordu. Open Subtitles ربما ، لقد كانت ترتدي تنورة بنية
    - Ayrıca bir etek giyiyorum çok kısa bir etek. Open Subtitles حقاً ؟ وانا ارتدي تنورة - تنورة قصيرة جداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more