Gerçek bir evlilikten oğlu olana kadar, onun varisisin. | Open Subtitles | مالم يحظى بأبن من زواج حقيقى فستكونى أنت وريثته. |
Kadın kötü bir evlilikten defalarca kaçmaya çalıştı. | Open Subtitles | هذه المرأه حاولت عدة مرات للهروب من زواج سئ |
Karen, 10 yıllık bir evlilikten yeni çıktım. | Open Subtitles | كارين أنا على وشك الخروج من زواج عمره 10 سنوات |
Sevgisiz bir evlilikten kurtulmak istiyordum ne kadar korkakça görünse de. | Open Subtitles | أردت مخرجاً من زواج بلا حب و كنت جباناً للغاية |
Onu tehlikeli bir evlilikten kurtarmış. | Open Subtitles | لقد أنقذه من زيجة طائشة |
Korkunç bir evlilikten kurtulmak için bana gereken gücü veren neydi bilmiyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم مالذي أعطاني القوة للخروج أخيراً من زواج سيء ؟ |
Çok erken yuva kurdum. Yani, bir evlilikten diğerine dolanıp durdum. | Open Subtitles | لقد استقريت مبكرا جدا وانتقلت من زواج لزواج |
Yoksa karısı kötü bir evlilikten kaçmak için ailesini mi terk etti? | Open Subtitles | ام هى ببساطه تركت عائلتها للهروب من زواج فاشل ؟ |
İyi tarafından bakacak olursak onu berbat bir evlilikten kurtardım. | Open Subtitles | لكن على الصعيد الإيجابي, أنقذتُها من زواج مُروِّع. |
Alice Abbott Peterden boşanmak için dava açtığında Jacey yanlış olarak onun mutsuz bir evlilikten kaçtığını düşündü. | Open Subtitles | حينما حصلت " آليس آبوت " على طلقها من " بيتر " توقع " جيسي " مخطئاً أنها تهرب من أكثر من زواج تعيس |
David beni asksız bir evlilikten kurtarmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | ديفيد يحاول ان ينقذنى من زواج بلا حب. |
Ayarlanmış bir evlilikten kurtulup kendini sevdiğine saklamak için. | Open Subtitles | للخروج من زواج مرتب وينقذ نفسه لحبيبته |
Kötü niyetli bir evlilikten kaçıldığını biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم أنها هربت من زواج مسيء |
Beni korkunç bir evlilikten kurtardın. | Open Subtitles | لقد أنقذتني من زواج بشع |
Tekrar kokuşmuş hayat zincirinin üstüne çıktın ve ben de boğucu bir evlilikten kurtuldum. | Open Subtitles | وأنا تخلصت من زواج خانق |
Korkunç bir evlilikten beni kurtardınız. | Open Subtitles | لقد أخرجتموني من زواج فضيع |
bir evlilikten daha yeni çıktım. | Open Subtitles | l فقط خرج من زواج. |
Onu tehlikeli bir evlilikten kurtarmış. | Open Subtitles | لقد أنقذه من زيجة طائشة |